AK Parti Çanakkale eski milletvekili, İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, haftasonu Çanakkale’deydi. Bir dizi programa katıldıktan sonra Lapseki belediye başkanı Eyüp Yılmaz’ı da ziyaret etti, burada Turan’ı çok sayıda partili ve vatandaşlar karşıladı. Turan ziyaret sonrası özellikle AK Parti teşkilatlarına dikkat çeken mesajlar verdi. Konuşmasına “Bugün buraya ne bakan ne de vekil olarak geldim bugün buraya Bülent Turan olarak geldim” diyerek başlayan Turan’ın konuşmasından altını çizdiğim bölümleri paylaşmak isterim
Ben Bülent Turan Çayınızı İçmeye Geldim” Diyebilirim
Turan, “gitti. hikayesi bitti artık memur oldu, Çanakkale’ye artık uğramaz” diyenlere öncelikle cevap verdi. Turan; “Çanakkale’nin her evine gidip, kapısını çalıp “Ben Bülent Turan çayınızı içmeye geldim” diyebilirim. Bundan büyük şeref olmaz. Bundan daha büyük keyif olmaz. O yüzden gönlümüz rahat. Yok efendim, Bülent Turan memur olmuş. Şerefsiz amir olmaktansa, şerefli memur olmayı tercih ederim. Amirin de memurun da çalışanın da iyi niyetlisi gayretlisi kıymetidir. Memur olmak ayıp mı? Bekçi olurum ben bu ülke için, polis olurum, jandarma olurum. Bu ayıp değil ki? Ama nasıl memurluk ki atamasını Sayın Cumhurbaşkanımız yapıyor” dedi. Bu açıklaması “çok sert” olarak yorumlandı fakat Turan vekillik yaptığı dönemde de “bir gözü kör, bir kulağı sağır” siyasetçilerden olmayı tercih etmedi ve “Benim bagajım yok hakkedene hakkettiği cevabı her zaman veririm” dedi.
Keşke Çanakkale’nin Her Dönem Plakası Olsa
Konuşmasında bence en önemli olan bölüm ise Çanakkale’ye gelen hizmetlere değinmesiydi. Turan’ın getirdiği hizmetlerle ilgili hakkını seven, sevmeyen, muhalefet eden hemen herkesin teslim ettiğini düşünüyorum. “Bizi tanıyan tanıdı” diyen Turan; “Bakın memleketimizin köprüsü, tünelleri, yolları, aynı şekilde hastaneleri, okulları, doğal gazın gelmediği yer hiçbir şey kalmadı büyük işler yaptık. Bundan daha büyük şeref olur mu? Üç buçuk zağar hariç herkes biliyor, millet ne yaptığımızı biliyor. Ankara’da bir hemşeriniz var ne derdiniz sıkıntınız olursa yanınızdayız. Danışmanım Yılmaz Bey var Abdurrahman Kuzu var elimizden ne gelirse yaparız.
Ayhan Gidere de Jülide Hanıma da Sahip Çıkmak Zorundayız
O kırmızı plaka bizim şerefimizdi, Çanakkale’nin şerefiydi. En çok o dönemde hizmet gelmedi mi? Siyasi olarak Ankara’da en çok sesimiz o dönem çıkmadı mı? O plakanın rakamı bile 17 değil mi, Çanakkale değil miydi? Keşke Çanakkale’nin her dönem plakası olsa.
Hep diyorum ya, el itini parlatır, bizimki aslanına kusur bulmaya çalışır. Yapmayın ya. Çanakkaleli kendi makamına sahip çıksın. Vekilimiz Ayhan Bey de MKYK üyemiz Jülide Hanıma da bizler de hepsi bu yolun bir yolcu değeri sahip çıkmak zorundayız. Teşkilatımızdan çok arkadaşımız var görüyorum, Çanakkale’nin teşkilatları en huzurlu teşkilatlardı bunu bozmayın, bozmayalım” dedi.
Turan’ın son söyledikleri ise oldukça dikkat çekiciydi. Bu kısmını yorum yapmadan paylaşayım; “Değerli arkadaşlar, bundan sonra da istedikleri kadar aleyhimizde konuşsunlar, saldırsınlar. Bu saatten sonra bu ekibe kış gelmez, en fazla dolu yağdırırlar o da beş dakika sürer. Hiç endişemiz yok arkadaşlar!”