AK Parti Çanakkale teşkilatında, Biga hariç ilçe kongreleri tamamlandı ve tüm ilçelerde ilçe başkanları değişti. Atanan ilçe başkanlarına baktığımızda, radikal olarak nitelendirilebilecek bir is söz konusu değil. Seçilen isimler, AK Parti teşkilatında bir denge gözetildiğini ve uyum arayışını gösteriyor. Ancak “radikal” kelimesini özellikle kullandım, çünkü bir “akıl,” görevden ayrılan siyasetçi, bürokratın yerine gelen kim olursa olsun, Bülent Turan’a karşı bir pozisyon alınmasını motive ediyor. Bu durum, parti içindeki dengeleri ve ilişkileri zorluyor.
Bu noktada, yeni il başkanı ve yönetimine hakkını vermek gerekiyor. Zira bu “akıl” karşısında, duruşlarını korumak için ciddi bir çaba sarf ettiklerini gözlemliyoruz. Ancak şu da bir gerçek: AK Partiyi Çanakkale’de ilk defa üçüncü parti yapan bu karşı duruşun motivasyonu “yerel seçimlerdeki ve milletvekilliği seçimlerinden üçüncü parti olduk ve milletvekili sayısını bire düşürdük bunu telafi etmeliyiz” ise bunu tartışmak lazım. Ama motivasyon, sadece “hesap görme” üzerine kuruluysa, bu hesapların tutmayacağını şimdiden söylemek mümkün.
Bülent Turan’ın AK Parti’deki Gücü
Bülent Turan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a en yakın isimlerden biri olarak AK Parti içinde önemli bir isim. Partide en uzun süre grup başkanvekilliği görevi ve ardından İçişleri Bakan Yardımcılığı gibi kritik görevler üstlendi. Mart sonu veya Nisan başında yapılacak büyük kongrede, eğer isterse genel başkan yardımcılığı düzeyinde bir görev alabilir. Yine muhtemel bir erken seçimde Çanakkale milletvekili olarak yeniden sahaya dönebilir ya da kabine revizyonunda bakanlık görevine getirilebilir.
Bu hatırlatmayı neden yapıyorum? Çünkü Bülent Turan’a karşı pozisyon almayı bir hedef haline getirenler, kendi akıllarını kullanmalı, başka bir “aklın” aracı olmamalı…
Fatih Şahin Üzerinden Yapılan Siyasi Algılar
Çan, Yenice, Gelibolu ve Merkez ilçe kongrelerine AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin katıldı. Şahin, ülke gündemine dair önemli mesajlar verdi. Ancak Çanakkale’de, verdiği mesajlardan çok vermediği ya da konuşmadığı konular öne çıkarılmaya çalışılıyor.
Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider’in ricasını kırmayan Fatih Şahin’in bu kongrelere katılımı son derece doğal. Şahin, hem genel merkezi temsilen hem de bir Çanakkaleli olarak kongrelerde bulundu. Ancak Gider’in, kongrelerde Fatih Şahin’in katılımlarını farklı bir şekilde konumlandırma çalıştığı algısı açıkça hissediliyor. Bu durum, bugün için bir hesap görme, yarın için bir hazırlık gibi görünüyor.
Bu süreçte, zorlama gazete haberlerinin yapılması, bazı gazetecilerin özel olarak motive edilmesi dikkat çekiyor. Örneğin, Ayhan Gider’in kongrelerde Fatih Şahin ile ilgili söylediklerinden servis edilen bir haber metnindeki başlıklara bakın üç defa böyle haber servis edildi.
• Fatih Şahin sadece büyük bir devlet ve siyaset adamı değil… Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin teorisyenidir.
• Türkiye’de çok az ilçe vardır böyle bir siyaset adamı çıkartacak… Çanakkaleli olarak gurur duyuyoruz.
• Bu sevgi ve saygıya layık olmak her babayiğidin harcı değil.
• Fatih Şahin, Çanakkale’miz için önemli bir değer ve büyük bir kazançtır.
Bu ifadelerde bir yanlışlık yok, zira Fatih Şahin gerçekten de önemli bir isim. Ancak partinin gençlik kollarının salonlarda slogan atarak dile getirmesi gereken bu övgüleri, yıllarca üst düzey bürokratlık yapmış ve ikinci dönem milletvekilliği görevini sürdüren birinin kongrelerde sürekli dile getirmesi, söylediklerinin ağırlığını zayıflatıyor.
Fatih Şahin gibi mütevazı ve Çanakkale’nin Ankara’daki gururlarından biri olan bir ismin, bu tür küçük hesaplara dahil edilmek istenmesinden rahatsızlık duyduğu kesin. Aslına bakarsanız Ayhan Gider de bu tür güzellemelerle ilgili bir rahatsızlık duyardı. Zira kendisini uzun yıllardır tanırım; hakkında en ufak bir güzelleme yapılsa bile “Bırakın bu işleri” diye tepki veren bir yapıya sahipti.
AK Parti Çanakkale teşkilatında kongre süreçleri bir yandan yeni bir yapılanma çabasıyla ilerlerken, diğer yandan parti içindeki dengelerin ve hesapların etkisi gözle görülür bir şekilde kendini hissettiriyor. Ancak partinin bu dönemde üçüncü parti olması iki olan vekil sayısının bire düşmesinden aldığı derslerle, kendi içindeki hesaplaşmalar yerine, halkın beklentilerini ve ihtiyaçlarını önceliklendirmesi gerektiği bir gerçek. Bu süreçte hem Bülent Turan’ın tecrübeleri hem de Fatih Şahin gibi değerlerin katkıları doğru değerlendirilmeli. Kişisel hesapların partiye ve Çanakkale’ye zarar vermemesi, tüm tarafların ortak sorumluluğudur.