AK Parti il başkanı Yeşim Karadağ ile Ülgür Gökhan’ın tokalaşırken ki fotoğrafı son birkaç gündür konuşuluyor. Bir gazeteci ricasını kırmamışlar, fotoğrafı vermişler. Öncelikli olarak şunu belirtmek isterim ki; insanların beşerî ilişiklerini sorgulamak haddimiz değil. Kim kimle tokalaşır, yemek yer, çay içer burası bizim sorunumuz değil… Yalnız burada dikkat edilmesi gereken şey temsil ettiğimiz makamlar ve taşıdığımız sorumluluklar. Öncelikli olarak Karadağ’a tepkiler bir CHP’li ile fotoğraf verdiği için değil Ülgür Gökhan ile fotoğraf verdiği için. Çünkü Gökhan, son dönemdeki “marifetleriyle” uzak durulması gereken bir isim! Ne yaptı Gökhan, meclisin kadın üyesine Tülay Ömercioğlu’na hakaretler etti, konuşturmadı. Yaptığı bu ayıp karşında önce bir özür diler gibi oldu, sonra ne özür dileyeceğim dedi…! Sayın Cumhurbaşkanı, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ülgür Gökhan’a "Bakın şimdi Çanakkale'nin Belediye Başkanı ciddi bir terbiyesizlik yaptı. Hani bunların kadınlara saygısı vardı? Seçilmiş bir meclis üyesini 'sesini kes, çık konuşma...' Sen bunu nasıl dersin? Sen bunu mu yaptın? 18 Mart geliyor. Ben şimdiden talimatı verdim. Bu belediye başkanını 18 Mart'ta Çanakkale törenlerinde konuşturmayacaksınız. Oradaki düzenlemeyi hükümet yapıyor.  Havalimanına gelip karşılama bizi. Önce demokrasi terbiyesini bilmen lazım! Kalkıp da orada bir hanımefendiye sen bu şekilde saygısızlık yaparsan, onu salondan kovarsan, kusura bakma biz de sizi kovulması gereken yerden kovarız "sözleriyle tepki gösterdi. AK Parti Çanakkale İl Başkanı Yeşim Karadağ ise şehre adeta “nezaket” dersi vererek bu fotoğrafı verdi. Karadağ hemcinsine yapılmış olan bu çirkin saldırıyı o kadar da önemsememiş demek ki, Sayın Cumhurbaşkanı işi biraz abartmış demek ki! AK Parti Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan daha 24 gün önce kongrede yaptığı konuşmada; “HDP adına pilav dağıtan Çanakkale Belediye Başkanı bizim rakibimiz olamaz, olamaz, olamaz. Çanakkale’de kendinden korkan adam istemiyoruz.  Özgüven ile AK Parti’nin bayrağını kendi göğsünde, kendi ceketinde taşıyan ve yeni dönemde komple ayağa kalkmaya çalışan bir teşkilat istiyoruz” demişti.  Ben daha bir şey demeyeyim...! Karadağ’ın fotoğraf verme işiyle ilgili sıkıntılar yaşadığı kesin…Bir reklamcıyla Çanakkale kordonunda verdiği o fotoğraf da çok konuşulmuştu. Hatta Karadağ’a, bu fotoğraflar biraz garip durmamış mı, bir kardeşin olarak soruyorum dediğimde, reklamcının elemanı habersiz çekmiş sosyal medyada koymuş ne yapayım demişti, ben de eyvallah o zaman demiştim. Fakat ne gariptir ki aynı reklamcı daha geçtiğimiz gün Karadağ’ın ofisinde başkanla selfi yaparak birazda kalemin şehvetine kapılarak vekillere, teşkilatlara verdiği ayarla herkesi hizaya getirmişti! Bunlar garip şeyler hem Karadağ’ı hem muhataplarını yoran şeyler, gerek var mı böyle basit, gereksiz şeyler için bu kadar yorulmaya? Eğer Karadağ bir fotoğraf vermek istiyorsa. Öncelikli olarak Bülent Turan gibi davranmaya çalışmayı bırakmalı… Evet evet sadece Karadağ değil, bu şehirdeki birçok kimse Bülent Turan gibi davranmayı bırakmalı. Bu şehirde bir Bülent Turan var gönül ister ki 2-3-4 olsun ama bu yöntemlerle mümkün değil…! - Danışman hikayesinden vazgeçmeli, o kardeşimiz kendisinin zaten elemanı öyle kalmalı, o etiketi kullandırmamalı, kendisinin zaten yürütme kurulunda 14 danışmanı var, 15.’ye gerek var mı? - Siyaseti Ankara’da değilde, Çanakkale sokaklarında yapmalı. Ankara’ya mecbur olmadıkça gitmemeli… - Siyah Audi marka bir araç yerine sıradan bir araç seçmeli ve şoför kullanmamalı. Haftada bir gün kent kartıyla halk otobüsü kullanmalı. - Yanında fotoğrafçı gezdirmemeli, gerçi Karadağ ne yapsın oda başkanları bile artık fotoğrafçı gezdiriyor yanlarında… - Her Cuma, pazar arabasıyla pazarını kendisi tek başına yapmalı, tabi eşi de pazar arabası ağır olur yardımcı olayım diyerek eşlik ederse daha bir güzel olur. Söylediklerim bir dost tavsiyesinden başka şeyler değildir. Bunlar yapılır, bu hassasiyetler dikkate alınırsa Karadağ çok daha rahat edecektir.