Öncelikli olarak bir konuya kısaca değinip, sizlerle asıl paylaşmak istediğim konuya geçeceğim. Gestaş ile ilgili geçtiğimiz günlerde bazı medya kuruluşlarında “Gestaş, Gelçar’ın Kapaklarını Kapattı” diye bir haber yer aldı. Haberin detayında “Gelçar Denizciliğe ait olan ve deniz hattı izin belgesi süresi 7 Aralık’ ta sona eren ancak izin belgesi yenilemesi için gerekli onayı Gestaş tarafından yapılmadığı iddia edilen GEŞBA-7 Feribotu’nun Gelibolu İskelesi’nden yolcu almasını sağlayan rampa Gestaş tarafından kapatıldı” deniliyordu. Sordum, soruşturdum bakın meselenin aslı neymiş; “Gestaş, Gelibolu-Çardak hattında sefer yapan tüm gemilerin kullandığı Gelibolu İskelesinin işletmecisi konumunda. Bu iskeleden Gestaş’a ait olan gemiler ile birlikte Gelçar gemileri de yükleme yapıyor. Bu hatta Gelçar’a ait hizmet veren iki gemiden birinin hat izni 07.12.2020 tarihinde sona ermiş. Hat izni olmadan geminin iskeleye yanaşması hukuka aykırı bir durum. Bu kanunsuz durum iskelenin işletmecisi olarak Gestaş’ı bağlıyor. Zaten emniyet ve sahil güvenlik de hat izni olmadığı için bu geminin araç ve yolcu almasına izin vermemiş. Özeti, Gelibolu-Çardak hattında sefer yapan sadece 1 gemide, hat izni olmadığı için sefer sorunu yaşanıyor. Yapılan haberlerde Gelçar’ın adını geçirerek sanki diğer gemilerde de sorun yaşandığı algısı yaratılmaya çalışılıyor. Fakat böyle bir durum yok bir gemi dışında ki tüm gemiler seferlerine sorunsuz şekilde devam ediyor. Haberlere konu olduğu şekliyle bir durum söz konusu değil, bilmenizi istedim…  *** Geçtiğimiz gün “Mali Durumu İyi Denilen Belediyenin Toplam Borcu 263 Milyon Lira” başlıklı bir yazı kaleme almış Çanakkale Belediyesi 2019 Yılı Sayıştay Denetim Raporunda dikkat çeken bölümleri sizlerle paylaşmıştım. Yazının linkini buraya bırakıyorum, www.t.ly/CDr0 Yazıda dikkatimi özellikle çeken iki bölüm olduğunu belirtmiştim.  Ülgür Başkanla bu iki konu ile ilgili görüştük. Hazır bir araya gelmişken Sosyal Konutlar ve Cennet Otoparkında ki son durumu da sordum.  Öncelikli olarak Sayıştay Raporunda ki o iki konuya aldığım cevapları paylaşayım.   “Alınan Bağış ve Yardımlar” başlığında 2019 bütçesinde 12.300.000,00 TL bağış ve yardım alınması ön görülmesi fakat 634.496,98 TL bağış ve yardım girdisi olmuştu. Arada çok büyük bir fark var, kim bağış, yardım yapacaktı da yapmadı, bu nedir diye sordum?  Bu başlığı alınan hibe ve AB fonları gibi fonlardan gelen desteklerin oluşturduğunu belirterek, “Örneğin belediye olarak Güney Marmara Kalkınma Ajansına bir proje hazırladık ve bu projemiz kabul gördü ve destek almaya hak kazandı. Buradan gelen desteğin muhasebeleştirmesi bu başlıkta yer alıyor. Fakat 2019 yılında bu anlamda çok destekleme alamadık. Tutarın bu kadar farklı olmasının bir sebebi daha var, açıkçası bu başlığı biraz da bütçeyi dengelemek için de kullanıyoruz. O yüzden bazen rakamlarda böyle farklılıklar oluyor” ifadelerini kullandı.    İkinci dikkatimi çeken konu da bazı medya kuruluşlarında “Çanakkale Belediyesi’nin 417 bin lirası buhar olup uçtu”başlığıyla yer alan haberdi. Haberin detayında; “Sayıştay 2015 yılında yaptığı denetimlerde "kişilerden alacaklar hesabında" Belediye'nin 140 kişiden 417 bin 740 lira 42 kuruş tutarında alacak gösterdiğini tespit etti. Belediyenin alacaklı gösterdiği 140 kişiden, tebliğin 30 Mart 2015 yılında sona ermesine rağmen bu tahsilatı bir türlü gerçekleştirmediği ifade ediliyordu.  Başkan Gökhan, 140 kişiden alacak diye bir şeyin olmadığını söyledi ve konun detaylarını şu şekilde paylaştı; “140-Kişilerden alacaklar hesabı” diye muhasebeleştirilen başlığı haberi yapanlar 140 kişiden alacak diye yazmışlar, raporu doğru incelememişler. Tahsil edilecek 417 bin lira bir kişiden alacak fakat bu alacak konusu bizim Esenlerde yaptığımız Sosyal Konutlar zamanından gelen bir konu, firmaya orada yaptığı ekstra işlerden dolayı artırım yaparak 417 bin lira para ödedik. O dönemde Sayıştay inceledi dedi ki böyle yapamazsınız. Biz Sayıştay yüksek mahkemesine, firma da İdare Mahkemesine konuyu götürdü. Firma, mahkemeyi kazandı bizim de zaten yüksek mahkemede itirazımız vardı. Bu konu düzeltilecek yani bir usulsüzlük yok, fakat mahkeme süreçleri malum çok uzun sürüyor. Konu bundan ibarettir” Başkan Gökhan son olarak “17 Derneğe Usulsüz Para Aktarımı” yapıldığı iddiasına da cevap vermek istedi. Hiçbir derneğe para aktarmadıklarını belirterek; “Biz sadece malzeme desteği sağladık, belediye olarak bu aslında bizim görevimiz, Sayıştay da zaten bunu dava edilecek bir konu olarak yorumlamamış, tabiri caizse “hafif kusur olarak” rapora not düşmüş” ifadelerini kullandı. “Sosyal Konutlarda son durum nedir?” diye sordum.  Riskli alan yerine, riskli bina ilan edilme süreci sonrası o bölgeyi buna göre yeniden projelendirme çalışmalarını yaptıklarını. Ocak ayının ortası gibi bu projelerin biteceğini, oradaki her binadan iki temsilci ve muhtarın da olduğu bir kurul kurarak süreci yöneteceklerini söyledi. Projelerin çıkmasının ardından AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan’ı da ziyaret edeceğini söyleyen Gökhan, “Siyasi destek de önemli, Bülent Bey ile de görüşeceğiz, hatta 3-4 konu var onları da kendisine götüreceğim” dedi.  Cennet Otoparkı meselesini de sordum. Aldığım cevap maalesef o alanın uzun bir süre daha mezbelelik halinde kalacağını gösterdi. Müteahhit ile olan sözleşme feshedilmiş, yeniden ihaleye çıkılması gerekiyormuş, ama müteahhitte para ödeyip yer alanlar olmuş… gibi gibi. Meselenin özeti, belediye orayla ilgili henüz bir eylem planı hazırlamamış… Acil olarak belediyenin irade gösterip bu mezbeleliği şehrin ortasından kaldırması lazım! Bunun bahanesi yok…