CHP’li Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan geçtiğimiz gün düzenlediği basın toplantında açtı ağzını yumdu gözünü. Bu laflara gerekçe olarak CHP’nin adayı Birol Arslan’ın kendisini isim vermeden eleştirmesini gösterdi. Birol Arslan üzerinden “benim işim ağababalarıyla” diyerek Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’a da çok sert eleştirilerde bulunan Mutan “açık söylüyorum ben CHP’nin adayı Birol Arslan’ı desteklemiyorum. Kimi destekleyeceğimi ise Mart ayında kahve kahve dolaşarak açıklayacağım” dedi. Mutan’ın neler söylediğini birazdan sizlerle paylaşacağım ama öncesinde dikkatimi çeken bir konuyu sizlerle paylaşmak isterim. Malum seçim üstü siyasiler çeşitli dengeler kurdular, gazeteciler de bu dengeler üzerine pozisyon aldılar. Mutan’ın dün ki altını özellikle çizdiği sözlerin hiçbiri bugün gazetelerin manşetinde ve internet sitelerinde yer almadı. Yer verenler ise birilerini “kızdırmayacak”şekilde Mutan’ın söylediklerini kırparak vermişler. Ben Mutan’ın özellikle altını çizdiklerini burada sizlerle paylaşıyorum. Ve konunun muhatapları Ülgür Gökhan ve Birol Arslan’dan herhangi bir yanıt gelirse yine aynı şekilde buradan sizlerle paylaşacağımı özellikle belirterek bir çağrıda bulunmak istiyorum. Mutan’ın söyledikleri yenilir yutulur cinsten şeyler değil gerek Gökhan’ın gerek Arslan’ın bu iddialara cevap vermesi gerekir. Ayrıca Kepez’de yaşayan bir seçmen olarak, bir gazeteci olarak CHP’nin adayı Birol Arslan’ı ne tanırım ne bilirim. Bu konu bir vesile olur belki Birol Arslan’ı da bir dinlemiş oluruz. Eğer arar sorarsa bakalım Birol Arslan, Mutan’ın dediği gibi eğitimsiz mi, yoksa Gökhan’ın dediği gibi hayat üniversitesi mezunu mu göreceğiz?  Bakın Mutan neler dedi, noktasına virgülüne dokunmadan sizlerle paylaşıyorum.  “Eğitim olmayınca birileri de çıktı dedi ki, yıllarca benim şirketimi yönetti Kepez senin şirketin değil. Kepez’i babanın şirketi gibi yönetemezsin senin Kepez’de iki tane işletmen vardı becerikliliğin yüzünden bir tanesini batırdın. Sen önce mevcut bulunduğun yerel yönetimi bir yönet de sonra Kepez’de yöneticiliğe namzet aday olarak ağa babası olarak çık. Öyle çoluk çocukla Kepez’i yönetmek her baba yiğidin harcı değil. Kepez’e sana şube açtırmayacağız, önce orayı yönet sonra buradaki rantlara el at.   Kepez’de arabaların arkasında görüyorum, evladınızı destekleyin diyor. Evlat mı evlatlık mı? Bence evlatlık 24 yıl elinden su içmiş, tasından yemek yemiş, beslemiş. Tek başına çıkıp bir yapıyı mı idare etmiş. Ettikleri de ortada Çanakkale mahkemeleri orda!  Bir çağrı yapıyor garip garip hareketlerle vücut dilinde böyle bir şey yok. Yazık değil mi Kepez’e? Yani bu hallere getirip, hele bunu aday yapanlara ölçüleri de sağlıklı tutturamayıp göremeyenlere söylüyorum. Siyasetin gözünü kör ettiklerine söylüyorum. Uyarılarımı halkıma yapmaya çalışıyorum. Bu ismin meclis listesinde hem de seçilecek yerden listesinde yer alan bir isim var. Bu adamla biz aynı mahallede otuyoruz, belediye olarak biz zeytinler diktik üzerlerine de plakalar astık Kepez Belediyesinindir diye. Bu arkadaş bir tane mont giymiş, ceplerine zeytin toplamış. Arkadaş kamunun zeytinlerini araklamış.Bu ne ya dedim, kimin bunlar dedim. Arabamda torba taşırım indirler bunları buraya dedim, indirdi utanmadan. Çıkmış listeye girmiş, ayıp ayıp demek ki bu meclise girse bizim mahallenin zeytinleri buna teslim edilecek. Ya zaten belediye başkan adayı da diyor muş ki, “ben bir daire yedim bu belde başkanlığında” Kepez Belediye başkanlığı millete daire falan veren bir kurum değil. Arkadaşlar siyaset böyle hesaplar üzerine yapılmaz. Hizmet için geleceksin, halka hizmet için geleceksin. Bu arkadaşın garip garip halleri var. Kahvede bir konuşma yaptı sosyal medya hesabından da paylaştı sonra kaldırdı. Ayrıca bir Kepezli kardeşimiz bir başka adayla fotoğraf çekilmiş, ya da onun bir paylaşımını beğenmiş diye dükkanlarına kadar gidip tehdit ediyorlar, gece yarısı mesajlar atıyorlar.Hatta gazetecileri arayıp böyle haber mi yapılır, sen görürsün iki ay sonra diyen bir belediye başkan adayı var. Öyle olmayacak olmaması için ben elimden geleni yapacağım. Yok efendim partiden atarlarmış, arkadaşlar yaş 60 önce memleket, kaygılarım yok. Benim mesleki eğitim var ben doktorum istersem bir dilekçeyle mesleğe geri dönerim. Peki sen kazanamazsan ağa baban geri alacak mı senin aldın mı o garantiyi? Sen seçimi kazanmış gibi o benim bu benim diye geziyorsun. Kepez’e barış, huzur getirecekmiş, halkın belediyesini kuracakmış. Halkın belediyesini kurmayacak CHP’nin belediyesini kuracak.Şu anda halkın belediyesi var zaten kapılarını, gönlünü açmış bir belediye başkanı var.  Belediyede çalışan işçilerin üzerine bir korku sindi işten atacak diye. Çıktı ilk söylediği laf işten atmayacağım neden o lafı etmek zorunda kaldı çünkü mahfillerde işten atacak korkusunu yayıyor da ondan. Tutmuş bir de hukuk servisini çağıracağım devlet babadır, belediye anadır davaları geri çektireceğim diyor. Çağdaş demokrasilerde devlet ne babadır ne de belediye anadır! Şimdi bunun yanında bir adam var kaçak teras katı yaptı biz ona hukuki süreci işlettik. Bundan dolayı ediyor bu lafları sen kral mısın? Kamuda kral yoktur, kurallar vardır. Herkes o kurallara uymak zorundadır.  Kepez’de her görüşten, her coğrafyadan insanımız var. Bu adam Kepezimizde yaşayan Kürt kardeşlerimiz için, “siz Kürtlere ihtiyacım yok kaç oyunuz var bin tane…”ne biçim laf bu, bin yıllık kardeşlik üzerine inşa edilmiş bu topraklarda edilecek laf mı bu laf böyle bir faşist yaklaşım olabilir mi?  Son söz: Mutan sözlerini Voltaire şu sözüyle bitirdi; “Sadece iki günümüz var yaşamak için; bu günleri de aşağılık heriflerin önünde diz çökerek geçirmeye değmez.”