Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

Bize, Acilen ve İhtiyaçtan, Yol Ustası Olabilecek Adamlar Lazımdır!

AK Parti Çanakkale’de geçtiğimiz 15 yılda maalesef iktidar olamamıştır. İktidar olmak demek sadece yerelde belediyenin alınması anlamına gelmemektedir. Düne kadar savunma pozisyonunda bir siyasi anlayışı savunan ve sözüm ona “barışın kenti” sloganı arkasına “sığınan” anlayışın iktidar olmasına da imkân yoktu zaten. Tüm Türkiye’de gündem olacak ve halen daha dava süreci devam eden ve Ülgür Gökhan’ın bir numaralı sanık olarak yargılandığı otobüs hatları-akaryakıt yolsuzluğu, su yolsuzluğu gibi konular belediye seçimlerinde dahi malzeme olarak kullanılmamıştır. Bunların kullanılmamasının altında yatan asıl sebep ise maalesef özgüven eksiliğidir. İnsanlar bu şehirde daha birkaç yıl öncesine kadar AK Partili olduklarını söylemekten çekinir haldeydiler. Çanakkale’nin bu makus kaderi 7 Haziran seçimlerinden sonra şükür ki değişmiştir. AK Parti Grup Başkanvekili, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın Çanakkale’ye gelmesiyle birlikte Çanakkale’de siyaset farklı bir zemine çekilmiş artık savunan değil atağa geçen ve şehirde gündem belirleyen bir AK Parti siyaseti hâkim olmuştur. Bu duruş partinin tüm kademelerinde kendini hissettirmiştir. Turan göreve geldiği ilk günden bugüne her ne kadar önceki dönemlerle ve o dönemin aktörleriyle uğraşıyor diye bir kara propagandaya maruz kalsa da bunların ne kadar boş olduğunu aldığı inisiyatifler ve verdiği kararlarla defalarca göstermiştir. Daniş’in yol arkadaşı eski milletvekili İsmail Kaşdemir’in Alan Başkanlığına getirilmesi, Orçun Oktay’ın gençlik kolları genel başkanlığında görev alması, Jülide İskenderoğlu’nun kadın kolları genel başkanlığında görev alması, ilçe başkanlıklarındaki atamalar ve şehirdeki bürokrat atamaları fitnecilere rağmen böyle bir hesaplaşmanın olmadığını göstermiştir. Turan geldiği günden bugüne kenara itilmiş, ötekileştirilmiş, muhalif kalmış onlarca isme kapılarını sonuna kadar açmış ve siyaset yapacakları zemini onlara adeta altın tepside sunmuştur. Bu isimlerden Hüseyin Babacanoğlu ismi tek başına yeterlidir…Önce merkez ilçe başkanlığı ardından il yönetiminde görev alması gibi… Fakat Turan’ın en büyük talihsizliği ise Erdener Can ve Yeşim Karadağ’ın o ya da bu sebeplerle istifa etmeleri olmuştur. Bu durum sokaktaki vatandaş için acabalara sebep olmuş teşkilat içinde ise cepheleşmelerin fitilini ateşlemiştir. Fakat AK Partinin Çanakkale merkezdeki oyu dikkate alındığında cepheleşme gibi bir lüksünün olmadığı gün gibi ortadadır. Geldiğimiz gün itibariyle AK Parti Çanakkale il başkanını aramaktadır. Bu arayış sonuçları itibariyle çok şey ifade edecektir. İsmi geçen herkes çok kıymetlidir ama gün gerçekleri beklentiyi ifade etme günüdür. Çünkü 2019’da ülkeyi bekleyen iki önemli seçim önümüzdeki 100 yılımızı şekillendirecektir. İşte bu sebepten bu meseleye bakarken benliğimizi bir kenara bırakıp, birilerinin imkân olarak gördüğü bizlerin ise dava diye sahiplendiği değerler için fikrimizi söyleme günüdür… Bu durumda isim zikretmenin çok manasız olduğunu düşünerek Çanakkale’nin aradığı il başkanı profilini şöyle tarif etmek isterim; “Bana kalırsa, en büyük sorunumuz, sözüne itibar edebileceğimiz ve ortak kabul görmüş bir büyüğümüzün olmamasıdır. Bize, acilen ve ihtiyaçtan, yol ustası olabilecek adamlar lazımdır. Bu adamlar, sadece akil değil, adil ve asil de olmalıdır.” Bu tanıma uyan her kimse işte o il başkanı olmalıdır.  AK Partinin önümüzdeki süreçte bir yol kazası daha yaşaması demek çok ciddi sorunları da beraberinde getirmesi anlamına gelir. Sıfır riskle yola çıkmak mümkündür ve bugün bir fırsat doğmuştur.  
Ekleme Tarihi: 02 Nisan 2018 - Pazartesi

Bize, Acilen ve İhtiyaçtan, Yol Ustası Olabilecek Adamlar Lazımdır!

AK Parti Çanakkale’de geçtiğimiz 15 yılda maalesef iktidar olamamıştır. İktidar olmak demek sadece yerelde belediyenin alınması anlamına gelmemektedir. Düne kadar savunma pozisyonunda bir siyasi anlayışı savunan ve sözüm ona “barışın kenti” sloganı arkasına “sığınan” anlayışın iktidar olmasına da imkân yoktu zaten. Tüm Türkiye’de gündem olacak ve halen daha dava süreci devam eden ve Ülgür Gökhan’ın bir numaralı sanık olarak yargılandığı otobüs hatları-akaryakıt yolsuzluğu, su yolsuzluğu gibi konular belediye seçimlerinde dahi malzeme olarak kullanılmamıştır. Bunların kullanılmamasının altında yatan asıl sebep ise maalesef özgüven eksiliğidir.

İnsanlar bu şehirde daha birkaç yıl öncesine kadar AK Partili olduklarını söylemekten çekinir haldeydiler. Çanakkale’nin bu makus kaderi 7 Haziran seçimlerinden sonra şükür ki değişmiştir. AK Parti Grup Başkanvekili, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın Çanakkale’ye gelmesiyle birlikte Çanakkale’de siyaset farklı bir zemine çekilmiş artık savunan değil atağa geçen ve şehirde gündem belirleyen bir AK Parti siyaseti hâkim olmuştur. Bu duruş partinin tüm kademelerinde kendini hissettirmiştir.

Turan göreve geldiği ilk günden bugüne her ne kadar önceki dönemlerle ve o dönemin aktörleriyle uğraşıyor diye bir kara propagandaya maruz kalsa da bunların ne kadar boş olduğunu aldığı inisiyatifler ve verdiği kararlarla defalarca göstermiştir. Daniş’in yol arkadaşı eski milletvekili İsmail Kaşdemir’in Alan Başkanlığına getirilmesi, Orçun Oktay’ın gençlik kolları genel başkanlığında görev alması, Jülide İskenderoğlu’nun kadın kolları genel başkanlığında görev alması, ilçe başkanlıklarındaki atamalar ve şehirdeki bürokrat atamaları fitnecilere rağmen böyle bir hesaplaşmanın olmadığını göstermiştir.

Turan geldiği günden bugüne kenara itilmiş, ötekileştirilmiş, muhalif kalmış onlarca isme kapılarını sonuna kadar açmış ve siyaset yapacakları zemini onlara adeta altın tepside sunmuştur. Bu isimlerden Hüseyin Babacanoğlu ismi tek başına yeterlidir…Önce merkez ilçe başkanlığı ardından il yönetiminde görev alması gibi…

Fakat Turan’ın en büyük talihsizliği ise Erdener Can ve Yeşim Karadağ’ın o ya da bu sebeplerle istifa etmeleri olmuştur. Bu durum sokaktaki vatandaş için acabalara sebep olmuş teşkilat içinde ise cepheleşmelerin fitilini ateşlemiştir. Fakat AK Partinin Çanakkale merkezdeki oyu dikkate alındığında cepheleşme gibi bir lüksünün olmadığı gün gibi ortadadır.

Geldiğimiz gün itibariyle AK Parti Çanakkale il başkanını aramaktadır. Bu arayış sonuçları itibariyle çok şey ifade edecektir. İsmi geçen herkes çok kıymetlidir ama gün gerçekleri beklentiyi ifade etme günüdür. Çünkü 2019’da ülkeyi bekleyen iki önemli seçim önümüzdeki 100 yılımızı şekillendirecektir. İşte bu sebepten bu meseleye bakarken benliğimizi bir kenara bırakıp, birilerinin imkân olarak gördüğü bizlerin ise dava diye sahiplendiği değerler için fikrimizi söyleme günüdür…

Bu durumda isim zikretmenin çok manasız olduğunu düşünerek Çanakkale’nin aradığı il başkanı profilini şöyle tarif etmek isterim; “Bana kalırsa, en büyük sorunumuz, sözüne itibar edebileceğimiz ve ortak kabul görmüş bir büyüğümüzün olmamasıdır. Bize, acilen ve ihtiyaçtan, yol ustası olabilecek adamlar lazımdır. Bu adamlar, sadece akil değil, adil ve asil de olmalıdır.” Bu tanıma uyan her kimse işte o il başkanı olmalıdır.  AK Partinin önümüzdeki süreçte bir yol kazası daha yaşaması demek çok ciddi sorunları da beraberinde getirmesi anlamına gelir. Sıfır riskle yola çıkmak mümkündür ve bugün bir fırsat doğmuştur.  

Yazıya ifade bırak !