İnsanı, kadın, erkek, genç, yaşlı, eğitimli, fakir, zengin, güzel, çirkin ya da çok daha farklı kriterlere göre sınıflandırmak, doğanın bu en değerli varlığına yapılacak en büyük haksızlıktır. Kadın kolları, kadın kotası, kadınlara pozitif ayrımcılık gibi kadını adeta aşağılayan kampanyalara da tümden karşıyım.
Biz kadınlar diye söze başladıklarında, en büyük ayrıştırmayı kendilerinin yaptığının farkında bile değiller.
Evet, kendilerine karşı büyük haksızlıklar yapılıyor ama benzeri haksızlıklar herkese yapılıyorsa, olaya kadın gözüyle değil, önce insan gözüyle bakmakta yarar var.
Eğer bir yerde bir kadına haksızlık yapılıyorsa, herkese yapılıyordur. Yani bu noktada ortadan kaldırmak için vereceğimiz mücadele, kadına ya da erkeğe yapılan ayrımcılık değil, topyekûn haksızlık olmalıdır.
Yasalar herkesi eşit şekilde korumalıdır. Kadın için, erkek için, çocuk için diye ayırmak başka sorunların ortaya çıkmasına sebep olur. Bugün bazı sözleşmeler üzerinden hakların tartışmaya açılmasının altında yatan sebep de budur…
Ve son söz; "Kadın evinde üretimden çekilip, üretimden çekilip bütün ikbal, istikbalini bir adamın vicdanına, aşkına, günün sonunda bir gün aklının karışmasına bırakmamalı...”
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun.