Birçok telefon aldım arayanlar sanki anlaşmış gibi şunu sordular; “18 Mart geliyor, Ülgür Gökhan belediye meclisindeki gerilimi özellikle mi yarattı? Malum bu gerilim ona yarıyor!” Verdiğim cevap ise şöyle oldu; “böyle bir durumun planlı olarak gelişmesi mümkün değil. Ama vatandaşın kafasında böyle bir ihtimalin belirmiş olması siyasetin ne denli irtifa kaybettiğinin açık göstergesi…” Meselenin detaylarına girmeden konuya biraz daha ilkesel bakıp birkaç şey söylemenin daha faydalı olacağını düşünüyorum. Çanakkale’nin sorunlarının konuşularak, çözümler üretileceği belediye meclisinde, dün olduğu gibi bugün de şehri ortadan ikiye bölecek yeni bir polemik konusunun üretilmiş olması başta meclise başkanlık eden ve bu polemiğin başlamasına sebep olan Ülgür Gökhan ve diğer tüm meclis üyelerinin sorumluluğudur. Peki oradakiler bu sorumluluklarının farkındalar mı?  Açıkçası böylesi polemik konuları iki tarafa da yarıyor. Taraflar böylesi suni gündemleri safları sıklaştırmak için bir bahane olarak kullanıyorlar. Öyle ki CHP’li belediye başkanları, ilçe başkanları ve partililer Ülgür Gökhan’ı ziyaret ederek başkanımızın yanındayız mesajları veriyorlar! CHP’lilere sormak isterim, bıkmadınız mı böylesi saçma sapan konularla gündem olan başkanınızın yanında olmaktan? Partinizin ilgili kurumları yok mu? Milletvekilleri, il başkanı ne yapar? Onların böylesi açıklamaları yapıp gündem yapması gerekmez mi? Bu iş belediye başkanının işi mi Allah aşkına? Başkan siyasi görüşlerini ve meseleler dair pozisyonunu çok açıklamak istiyorsa sosyal medya hesapları üzerinden veya parti binasında düzenleyeceği toplantıda CHP’li kimliğiyle dile getirebilir. Ama artık siyasi görüşlerini belediye başkanı sıfatıyla meclis kürsüsünden dile getirmeyi bıraksın! Yoruyor bu durum şehri çünkü…  Bir kişi de çıkıp ya başkan sen şehri ilgilendiren konularda konuş, iki saat belediye meclisinde kendi egolarınızı tatmin etmekten vazgeçin! 23 Nisan’da vekil koltuğuna oturmuş milletvekili gibi rol kesmekten vazgeçin! Bunu şehre bir faydası yok! Bu serzenişi ne bir CHP’li ne başka bir partili yapıyor. Çünkü orada olan herkes popüler olma derdinde… Azıcık dikkatli baksalar bu durumun CHP’ye ve CHP’li belediye başkanına ne denli yaradığını görecekler. Başkan 2 saat ne konuşacak, konuşacağı bir hizmet mi var, o yüzden topu taca atıyor, diğerleri de tıpış tıpış arkasından koşuyor!  Çözüm mü, çözümü basit, meclis üyeleri yazılı önerge versinler ve kabul ettirsinler; bundan sonra Çanakkale Belediye meclisinde sadece Çanakkale yereli ilgilendiren konuları konuşacağız… İşte o zaman samimiyetten bahsedebiliriz!  Son olarak Gökhan’ın malum açıklamaları üzerinden daha birkaç gün geçmişken Bülent Turan’ın Ülgür Gökhan’a veryansın eden; “Çanakkale’mizin, bu kadim şehre yakışmayacak konularla gündeme gelmesinden büyük üzüntü duyuyoruz. Bir değil, iki değil. Fakat esas sorun, Çanakkale’mizde askerini seven, vatanını seven, milliyetçi, devletçi ve ulusalcı CHP’lilerin buna tepki göstermemesi” bu sözleri sıcaklığını korurken AK Parti Milletvekili Julide İskenderoğlu’nun, Ülgür Gökhan ile 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde tokalaşması.  İskenderoğlu’na bu fotoğraf karesinden dolayı çok eleştiri oldu bana da “sen bu konuda ne düşünüyorsun?” diye çok soran oldu. Verdiğim cevap “siyasetin bedeli” oldu… Siyaseti böylesi semboller üzerinde yaptığımız vakit bir tokalaşma, bir selamlaşma bazen bize büyük artı sağlarken bazen de böylesi eleştirilerin odağında kalmamıza sebebiyet veriyor. Benzer bir durumu Cumhurbaşkanı Erdoğan Rusya ziyaretinde yaşadı! “Putin, Erdoğan’ı 2 dakika bekletti” dediler. Rusya’nın A Haberi aldı bu kareyi içerde bir siyaset malzemesi olarak kullandı.  Benzeri Türkiye’de olsa A Haber alır konuyu aynı Rusya’nın kullandığı gibi kullanır ve bizler de “gördün mü haddini bildirdik!” diye mutlu olurduk!  Siyaseti böylesi semboller üzerinden pazarlamaktan vazgeçtiğimiz gün birçok meseleyi halletmiş olacağız… Bir toplumda siyaset daha çok simgeler aracılığıyla yürüyorsa, o siyaset son derece sığ ve tehlikeli mecralarda ilerliyor demektir. Simgeler, düşünmenin önündeki duvarlardır. Simgeler aracılığıyla düşünce yürütülemez. YETKİLİLERE BİR HATIRLATMA: 18 MART TÖRENLERİNE BAŞTA İSTANBUL OLMAK ÜZERE YURDUN DÖRT BİR YANINDAN BİNLERCE VATANDAŞ GELECEK. MALUM #CORONA VİRÜSÜ MESELESİ DİKKATE ALINDIĞINDA BÖYLESİ BİR HAREKETLENME SADECE ÇANAKKALE İÇİN DEĞİL TÜM ÜLKE İÇİN BÜYÜK RİSK OLUŞTURMAKTADIR. RADİKAL BİR KARAR ALINMASI GEREKTİĞİ GÖRÜŞÜNDEYİM. BU YIL TÖRENLERE BAŞKA ŞEHİRLERDEN KATILIM İPTAL EDİLMELİ VE TÖREN PROGRAMLARI DA BU HASSASİYETLE YENİDEN DÜZENLENMELİ.