23/06/2020 tarihinde CHP’de İçerde Neler Oluyor? başlıklı bir yazı kaleme almış, CHP üyesi bir akademisyenin sosyal medya paylaşımları sonrası parti içinde yaşanan “Vekalet Savaşlarını” anlatmıştım. Hoca sosyolog kimliğiyle “CHP Neden İktidar Olmamalı” başlığıyla aslında çok kıymetli olan bazı değerlendirmeler yapmıştı. İroni yaparak, partisinin en güçlü olduğu yerde bile yaşanan krizlere işaret etmiş ve çözüm yollarını göstermişti. Fakat konu başka yerlere çekildi çünkü işlerine öyle geliyordu. İşlerine öyle gelenler, hocanın partiden istifa etmesini istediler yoksa “ihraç geliyor” diyerek sopa gösterdiler. Hoca ihraç edilmemek için partisinden istifa etmek zorunda kaldı. Fikir ve düşünce hürriyetini savunanlar çıkıp tek kelime etmedi. Bu konu “kendi partilisine bunu yapan, yarın sana bana ne yapmaz bir düşün!”olarak arşivdeki yerini aldı…
Konuyu ele aldığım yazının bir bölümünde CHP’nin eski il başkanlarından Erhan Tez’e yer vermiştim. Tez, o hocaya çok sert tepki gösteren bir açıklama yapmış, CHP İl Başkanı Metin Ümit Ural’ı istifa davet etmiş, hemen sonrasında da belediye başkanı Ülgür Gökhan’ı ziyaret etmişti. O ziyarette ki fotoğrafta ki duruşu aslında meselenin özetiydi. “Son 15 yılda adını hiç duymadığımız Erhan Tez neden bir anda ortaya çıkıp şahin kesilmişti?” diye de sormuş; “Kıyı AVM’nin yanında Park Yeşil olarak bilinen bir alan vardı orası şu anda yıkıldı, dümdüz ve kiralık… Orası Erhan Tez’e ait önümüzdeki günlerde belediyede imarda işleri var! Kolay gelsin diyelim…” ifadelerini kullanarak aslında cevabını da vermiştim.
Aradan dokuz ay geçti “neden bir anda ortaya çıkıp şahin kesilmişti” sorusunun cevabı daha bir netlik kazanmış oldu. Tez aslında bu çıkışıyla kendini hatırlatmış, kızdırılırsa neler yapabileceğini göstermişti. Erhan Tez, bahse konu yerle ilgili dosyasını belediyeye sunmuş ve onay bekliyor. Dosyası imar komisyonunda incelenirken, komisyonu basıyor ve üyelere bağırıp çağırıyor. Evet yanlış duymadınız, CHP eski İl Başkanı Erhan Tez, Çanakkale Belediyesinde, İmar Komisyonu Üyelerinin toplantı yaptığı sırada komisyonu basıyor ve bağırıp çağırıyor, üstelik bu adam bir avukat ve 70 yaşında…
AK Parti İl Başkanı Naim Makas bu konuyla ilgili olarak; “CHP geçmiş dönem il başkanı, imar komisyonunu basarak komisyonu tehdit etmiştir. Belediye başkanı “hukuk yok ülkede” diyebiliyor. Sorumlu olduğu alanın, güvenliğini ve hukuksal bütünlüğünü koruyamayan bir anlayışın ‘’hukuk yok’’ demesi abesle iştigaldir” ifadelerini kullanarak tepkisini dile getirdi. Bu olaya hiçbir CHP’li çıkıp tepki göstermedi, Tez’i partisinden istifaya davet etmedi, savcılığa şikayette bulunmadı… Aynı şeyi bir AK Partili yapmış olsaydı ne olurdu? CHP’liler Cumhuriyet Meydanında toplanır o partiliyi, il başkanını ve daha birçok kimseyi istifa etsin protesto ederlerdi. Sessiz kalmayı tercih ettiler veya mecbur kaldılar. Demek ki Erhan Tez’i kızdırmak istemiyorlar…
Bu konuda konuşması gereken, tepki göstermesi gereken CHP’liler konuşmazlar ise “sizin demokrasi anlayışınız bu mu eğer buysa siz iki yüzlüsünüz!” eleştirisine gülümseyerek üçüncü yüzlerini göstermek zorunda kalırlar…
[CHP’de İçerde Neler Oluyor? ]
***
70 Milyon Borcu Sildiler
Üniversite hastanelerinin işletme modelinden dolayı ortaya çıkan sorunlar her geçen gün büyüyor. Kamuoyuna yansıyan en büyük sorun ise üniversite hastanelerinin borç batağında olması. Bakanlık 2020 yılında borçların ödenmesiyle ilgili bir yapılandırma duyurusunda bulunarak firmalara, “borcunuzu öderiz fakat iskonto yapın” çağrısında bulunmuştu. Ve hastane yönetimiyle firmalara arasında görüşmeler başlamıştı. ÇOMÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi de bu görüşmeleri yaptı. Başhekim Muhammer Karaayvaz, yapılan görüşmeler sonucunda 86 milyon Türk Lirası olan borç 16 milyona indirildiği bilgisini paylaştı. Firmalara 70 milyon liralık alacağından feragat etmişler. Yönetim açısından 70 milyon liralık borcu sildirmek büyük başarı tebrikler.
Fakat rakamlara bakınca üzerine çok düşünülmesi gereken bir tablo var. Bir örnekle bitireyim, hastane bir tıbbi cihaz alacak bu cihazın fiyatı 10 bin lira fakat ödeme 2 yılda yapıldığı için firmalara tekliflerini 40,50,60 bin lira olarak veriyorlar. Üniversite hastaneleri sadece finansal konularda değil birçok çıkmazın içinde. Pandemi döneminde de Çanakkale’de buna şahit olduk, koordinasyon için bir yapı kurulmaya çalışıldı fakat olmadı… Bu duruma bugün olmasa da yarın çözüm bulunacak ama yukardaki tabloya bakılınca çözümün bir an önce bulunması gerekiyor