Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

Avek’e Verilen İhale İptal Edildi, Geriye Rant Çocukları Polemiği Kaldı

Aralık ayı Çanakkale Belediye Meclisi toplantısında gündem, yine Eski Hal Binası ve onun tartışmalı satış ihalesiydi. İYİ Parti Grup Başkanvekili Emirhan Şahbaz’ın iddiaları ile başlayan bu tartışma, Belediye Başkanı Muharrem Erkek’in açıklamaları ve cevapları ile daha da derinleşti. Ancak toplantıda dile getirilenler, sadece teknik detaylar veya hukuki argümanlarla sınırlı kalmadı; siyasetin diline özgü keskin ve yer yer kişisel atışmalara da sahne oldu. Üç Firmanın Fiyatlarının Neredeyse Aynı Olması Sorusu Cevapsız Kaldı Belediye Başkanı Muharrem Erkek’in, “Çanakkale Belediyesi ilk kez taşınmaz satmıyor, geçmişte de satıldı ve usule uygun hareket ettik” açıklamaları, teknik bir savunma niteliği taşıyor. Ancak teklif veren üç firmanın 76 milyon, 76 milyon 200 bin, 77 milyon lira fiyatlarının neredeyse aynı olması, bu şeffaflık savunusunu gölgeleyen bir detay. Böylesine değerli bir taşınmazın, teklif edilen fiyatların birbirine bu kadar yakın olduğu bir ihale süreciyle satılmaya çalışılması, kamuoyunda kuşkuları artırıyor. Bu konuda yapılan eleştiriler yanıtsız bırakıldı. Muharrem Erkek, rakamların ve sürecin doğruluğunu savundu ancak İYİ Parti’nin “rantçılık” suçlamalarına yeterince ikna edici bir cevap vermedi. Video Çocukları ve Rant Çocukları Polemiği Toplantının dikkat çekici anlarından biri, Muharrem Erkek’in Şahbaz’a yönelik, “Size video çocukları diyorlar, ben takmam ama takanlar var!” sözleri oldu. Bu ifadenin ardından Şahbaz’ın, “En azından rant çocukları demiyorlar ya” cevabı, toplantı salonunda adeta bir şok etkisi yarattı. Bu diyalog, tartışmanın sadece yerel yönetime dair bir mesele değil, aynı zamanda siyasi bir hesaplaşma zeminine de dönüştüğünü gösteriyor. Şahbaz’ın, yaptığı videolar sayesinde kamuoyu oluşturduklarını ve ihale iptali sağladıklarını belirtmesi, eleştirinin ötesinde bir başarı iddiasını da içeriyor. Ancak bu söylem, belediye yönetiminin siyasi açıdan da köşeye sıkıştığını düşündürüyor. Kendi Mülkünüz Olsaydı Bu Alanı Hala Atıl Olarak Mı Nitelendirirdiniz? Toplantıda en çarpıcı detaylardan biri, Muharrem Erkek’in bu taşınmazın rayiç değerinin 45 milyon TL olduğunu açıklamasıydı. Bu açıklamanın ardından, yerin 80 milyon TL’ye satılmasının bir başarı gibi sunulması, eleştirilerin odağına oturdu. Daha önce 200 milyon TL değer biçildiği iddialarını hatırlatan Şahbaz’ın, “Kendi mülkünüz olsaydı bu alanı hala atıl olarak mı nitelendirirdiniz?” sorusu ise yanıtsız kaldı. Burada asıl önemli olan, piyasa koşullarının dikkate alınıp alınmadığı. Piyasaların bu kadar dalgalı olduğu bir dönemde, böylesine kıymetli bir taşınmazı satmanın doğru olup olmadığı ciddi bir tartışma konusu. Meclis toplantısında dile getirilen, “200 milyon verecek birini bulursanız satalım” açıklaması, sürecin ne kadar plansız ve piyasa gerçeklerinden kopuk olduğunu gözler önüne seriyor. Muharrem Erkek’in “İçimiz Rahat”  Eski Hal Binası tartışmaları, Çanakkale’de sadece bir taşınmazın satışına dair teknik bir süreçten ibaret değil; aynı zamanda belediyenin yönetim anlayışına dair önemli ipuçları veriyor. Muharrem Erkek’in “İçimiz rahat” söylemi, sürecin şeffaflığını tam olarak sağlayamıyor. Çünkü şeffaflık sadece süreçlerin doğru işlediğini söylemekle değil, kamuoyunun tüm detaylara erişebilmesini ve akıllardaki soru işaretlerinin giderilmesini sağlamakla mümkün olur. Akkoca’nın Muharrem Erkek’in Gözüne Girmek İçin Çabası CHP’li Mustafa Alptuğ Akkoca’nın, Eski Hal Binası’nın satışını savunan saldırgan konuşmasını ise hayretle ve izledim ve hiç yakıştıramadım. Emlakçılık yapan biri olarak 200 milyon TL değerindeki bir yerin 80 milyon TL’ye satışını sorgulamak yerine, bu kararı savunması kendi işine olan güveni sarsarken, birçok kişi tarafından “Muharrem Erkek’e selam çakmak, gözüne girmek” amacı taşıdığı şeklinde yorumlandı ve belediye yönetimine yönelik eleştirilerin daha da artmasına neden oldu. Sonuç olarak, Çanakkale’nin böylesine değerli bir taşınmazının satışında acele edilmemesi gerektiği kanaatindeyim. Bu süreç, ekonomik ve siyasi boyutları ile uzun vadeli bir stratejiye oturtulmalı. Aksi takdirde, hem belediye yönetimi hem de Çanakkale halkı zarara uğrayabilir. Unutulmamalıdır ki, yönetenler kamuoyuna şeffaflık ve sağduyu borçludur. Tartışmalar şimdilik bitti gibi umarım bu arsanın satışı uzun bir süre bir daha gündeme gelmez.
Ekleme Tarihi: 07 Aralık 2024 - Cumartesi

Avek’e Verilen İhale İptal Edildi, Geriye Rant Çocukları Polemiği Kaldı

Aralık ayı Çanakkale Belediye Meclisi toplantısında gündem, yine Eski Hal Binası ve onun tartışmalı satış ihalesiydi. İYİ Parti Grup Başkanvekili Emirhan Şahbaz’ın iddiaları ile başlayan bu tartışma, Belediye Başkanı Muharrem Erkek’in açıklamaları ve cevapları ile daha da derinleşti. Ancak toplantıda dile getirilenler, sadece teknik detaylar veya hukuki argümanlarla sınırlı kalmadı; siyasetin diline özgü keskin ve yer yer kişisel atışmalara da sahne oldu.

Üç Firmanın Fiyatlarının Neredeyse Aynı Olması Sorusu Cevapsız Kaldı

Belediye Başkanı Muharrem Erkek’in, “Çanakkale Belediyesi ilk kez taşınmaz satmıyor, geçmişte de satıldı ve usule uygun hareket ettik” açıklamaları, teknik bir savunma niteliği taşıyor. Ancak teklif veren üç firmanın 76 milyon, 76 milyon 200 bin, 77 milyon lira fiyatlarının neredeyse aynı olması, bu şeffaflık savunusunu gölgeleyen bir detay. Böylesine değerli bir taşınmazın, teklif edilen fiyatların birbirine bu kadar yakın olduğu bir ihale süreciyle satılmaya çalışılması, kamuoyunda kuşkuları artırıyor. Bu konuda yapılan eleştiriler yanıtsız bırakıldı. Muharrem Erkek, rakamların ve sürecin doğruluğunu savundu ancak İYİ Parti’nin “rantçılık” suçlamalarına yeterince ikna edici bir cevap vermedi.

Video Çocukları ve Rant Çocukları Polemiği

Toplantının dikkat çekici anlarından biri, Muharrem Erkek’in Şahbaz’a yönelik, “Size video çocukları diyorlar, ben takmam ama takanlar var!” sözleri oldu. Bu ifadenin ardından Şahbaz’ın, “En azından rant çocukları demiyorlar ya” cevabı, toplantı salonunda adeta bir şok etkisi yarattı. Bu diyalog, tartışmanın sadece yerel yönetime dair bir mesele değil, aynı zamanda siyasi bir hesaplaşma zeminine de dönüştüğünü gösteriyor. Şahbaz’ın, yaptığı videolar sayesinde kamuoyu oluşturduklarını ve ihale iptali sağladıklarını belirtmesi, eleştirinin ötesinde bir başarı iddiasını da içeriyor. Ancak bu söylem, belediye yönetiminin siyasi açıdan da köşeye sıkıştığını düşündürüyor.

Kendi Mülkünüz Olsaydı Bu Alanı Hala Atıl Olarak Mı Nitelendirirdiniz?

Toplantıda en çarpıcı detaylardan biri, Muharrem Erkek’in bu taşınmazın rayiç değerinin 45 milyon TL olduğunu açıklamasıydı. Bu açıklamanın ardından, yerin 80 milyon TL’ye satılmasının bir başarı gibi sunulması, eleştirilerin odağına oturdu. Daha önce 200 milyon TL değer biçildiği iddialarını hatırlatan Şahbaz’ın, “Kendi mülkünüz olsaydı bu alanı hala atıl olarak mı nitelendirirdiniz?” sorusu ise yanıtsız kaldı.

Burada asıl önemli olan, piyasa koşullarının dikkate alınıp alınmadığı. Piyasaların bu kadar dalgalı olduğu bir dönemde, böylesine kıymetli bir taşınmazı satmanın doğru olup olmadığı ciddi bir tartışma konusu. Meclis toplantısında dile getirilen, “200 milyon verecek birini bulursanız satalım” açıklaması, sürecin ne kadar plansız ve piyasa gerçeklerinden kopuk olduğunu gözler önüne seriyor.

Muharrem Erkek’in “İçimiz Rahat” 

Eski Hal Binası tartışmaları, Çanakkale’de sadece bir taşınmazın satışına dair teknik bir süreçten ibaret değil; aynı zamanda belediyenin yönetim anlayışına dair önemli ipuçları veriyor. Muharrem Erkek’in “İçimiz rahat” söylemi, sürecin şeffaflığını tam olarak sağlayamıyor. Çünkü şeffaflık sadece süreçlerin doğru işlediğini söylemekle değil, kamuoyunun tüm detaylara erişebilmesini ve akıllardaki soru işaretlerinin giderilmesini sağlamakla mümkün olur.

Akkoca’nın Muharrem Erkek’in Gözüne Girmek İçin Çabası

CHP’li Mustafa Alptuğ Akkoca’nın, Eski Hal Binası’nın satışını savunan saldırgan konuşmasını ise hayretle ve izledim ve hiç yakıştıramadım. Emlakçılık yapan biri olarak 200 milyon TL değerindeki bir yerin 80 milyon TL’ye satışını sorgulamak yerine, bu kararı savunması kendi işine olan güveni sarsarken, birçok kişi tarafından “Muharrem Erkek’e selam çakmak, gözüne girmek” amacı taşıdığı şeklinde yorumlandı ve belediye yönetimine yönelik eleştirilerin daha da artmasına neden oldu.

Sonuç olarak, Çanakkale’nin böylesine değerli bir taşınmazının satışında acele edilmemesi gerektiği kanaatindeyim. Bu süreç, ekonomik ve siyasi boyutları ile uzun vadeli bir stratejiye oturtulmalı. Aksi takdirde, hem belediye yönetimi hem de Çanakkale halkı zarara uğrayabilir. Unutulmamalıdır ki, yönetenler kamuoyuna şeffaflık ve sağduyu borçludur. Tartışmalar şimdilik bitti gibi umarım bu arsanın satışı uzun bir süre bir daha gündeme gelmez.

Yazıya ifade bırak !