Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

ALKIŞLAR ÇEVRECİLERE

Kirazlı’da Altın Madeni çıkarılmasın diyen binlerce insan Çanakkale Belediyesinin öncülüğünde 5 Ağustos’ta protesto haklarını kullandı. Katılanların çevre hassasiyetine ve protesto haklarına saygı duyulması gerekliliğinin altını özellikle çizmek isterim. Reuters haber ajansına göre 5 bin kişilik bir katılım gerçekleşti çok ciddi bir kalabalık söz konusuydu, bunca kalabalığa rağmen tek bir problem yaşanmadı, tek bir taşkınlığa şahit olmadık. Tamda bu yüzden Çanakkale Belediyesine, düzenleme komitesine ve protestoya katılan her bir vatandaşımıza ayrı ayrı teşekkür edilmesi gerektiğini belirtmek isterim. Bir teşekkürü de bölgede görev yapan kolluk kuvvetlerine ve firma yetkililerine etmemiz gerekir, maden sahasının içine dahi girilmesine izin verildi daha ne yapılsın...  Gösteri sonrası protestocular hassasiyetlerini ve taleplerini yerel, ulusal ve uluslararası medya aracılığıyla yetkililere ulaştırdılar amaç hasıl oldu. Bu gösteriler sonrası başta bakanlık, hükümet yetkilileri ve şirket açıklamalarda bulundular ve hassasiyet gösterilen tüm konulara açıklık getirdiler, şimdi protesto edenlerin bu açıklamaları dikkate alarak bir denetleme görevi yapmalarının zamanıdır. Bundan ötesi işin başka yerlere çekilmesine ve oraya gerçekten çevre hassasiyeti ile katılan insanların başka bir amaca hizmet etmesine belki de “kullanılmasına” sebep olur kimse böyle bir şeyin olmasını istemez.  Türkiye Gezi Parkı olaylarıyla böylesi bir olaya acı şekilde tanıklık etmiştir. Geçmişimizde böylesi bir tecrübe varken tüm tarafların bundan sonra hassasiyetle hareket etmesi şarttır. Dünyaca ünlü piyanistimiz Fazıl Say Belediyenin “Su ve Vicdan Nöbeti” olarak adlandırdığı protestolar çerçevesinde 18 Ağustos’ta Kirazlı/Balaban’da bir konser verecekmiş. Yapmayın etmeyin beyler yukarıda bahsettiğim hassasiyetleri az biraz dikkate alıyorsanız bu konseri orada yapmayın hem orası konser için uygun bir yerde değil zaten. İskele Meydanı, Cumhuriyet Meydanı, Özgürlük Parkı, Deniz Müzesi onca yer var insanları oralara sürüklemeyin… İL BAŞKANI ADETA ÜÇ MAYMUNU OYNUYOR! İşin bu tarafı anlattıktan sonra diğer bir tarafında dikkat çekmek istiyorum. İngiliz BBC, Reuters, Alman Deutsche Welle Türkçe ve İngilizce onlarca yayına imza atarken sanırım bu yayınları onaylayan ve protestolara içten içe destek veren AK Parti İl Başkanı, ilçe başkanı ve belediye meclisi grup başkanvekili tek bir açıklama yapmadılar. Bu sessizliğin başka nede sebebi olabilir ki? Bakın yukarda protestoya katılanlara teşekkür ettik siz de gidin oraya alın pankartı elinize sizi de takdir edelim utanılacak bir şey yok bunda… Kendileri açıklama yapmadıkları gibi il başkanı tarafından teşkilatla da sessiz kalın talimatı verildiği iddia ediliyor.  İl başkanı adeta üç maymunu oynuyor! Kendi partisinin milletvekilinin 2 saatlik konuşmasından 10 saniyelik kısım cımbızlanıp medyada hedef haline getirildiğini görüyor ama çıkıp tek laf etmiyor, üstelik vekil o konuşmayı yaparken kendisi de hemen yanı başında duruyordu. Belediye başkanı konuşmasında “tecavüzcüler” diyor çıkıp tek laf etmiyor… MKY sonrası parti sözcüsü Ömer Çelik, bakanlık ve ilgili şirket çıkıp açıklamalar yapıyor ama ne gariptir ki il başkanı bu bilgiler ışığında basının karşısına çıkıp tek bir açıklama yapmıyor…  İlçe başkanın ve belediye meclisi grup başkanvekili içinde aynı durum söz konusu onlar da üç maymunu oynuyorlar. Mesela çıkıp sormuyorlar; “Ya kardeşim paramız yok diye festivali iptal ettik. Ama bu Moğollar grubu sizin nöbete bedava gelmemişler 17 bin lira para ödemişiz bunlara, ses tesisatı falan bu iş en az 30 bin lira yarın Fazıl Say da gelecek ne yapıyorsunuz siz?”  Son olarak bu süreçte ÇTSO Başkanı Selçuk Semizoğlu’nu ise ayrıca takdir etmek gerekiyor. Sürece dair düşüncelerini amasız, fakatsız net bir dille ifade eden cesur açıklamalarda bulundu. Semizoğlu’nun açıklamalarını görünce hemen her işlerinde grup başkanvekilinin kapısını çalarak destek isteyenlerin hiç ortalarda gözükmediğini fark ettim onlara Aliya İzzetbegoviç şu sözleriyle selam göndermek isterim; “Ve her şey bittiğinde, hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.”
Ekleme Tarihi: 07 Ağustos 2019 - Çarşamba

ALKIŞLAR ÇEVRECİLERE

Kirazlı’da Altın Madeni çıkarılmasın diyen binlerce insan Çanakkale Belediyesinin öncülüğünde 5 Ağustos’ta protesto haklarını kullandı. Katılanların çevre hassasiyetine ve protesto haklarına saygı duyulması gerekliliğinin altını özellikle çizmek isterim. Reuters haber ajansına göre 5 bin kişilik bir katılım gerçekleşti çok ciddi bir kalabalık söz konusuydu, bunca kalabalığa rağmen tek bir problem yaşanmadı, tek bir taşkınlığa şahit olmadık. Tamda bu yüzden Çanakkale Belediyesine, düzenleme komitesine ve protestoya katılan her bir vatandaşımıza ayrı ayrı teşekkür edilmesi gerektiğini belirtmek isterim. Bir teşekkürü de bölgede görev yapan kolluk kuvvetlerine ve firma yetkililerine etmemiz gerekir, maden sahasının içine dahi girilmesine izin verildi daha ne yapılsın... 

Gösteri sonrası protestocular hassasiyetlerini ve taleplerini yerel, ulusal ve uluslararası medya aracılığıyla yetkililere ulaştırdılar amaç hasıl oldu. Bu gösteriler sonrası başta bakanlık, hükümet yetkilileri ve şirket açıklamalarda bulundular ve hassasiyet gösterilen tüm konulara açıklık getirdiler, şimdi protesto edenlerin bu açıklamaları dikkate alarak bir denetleme görevi yapmalarının zamanıdır. Bundan ötesi işin başka yerlere çekilmesine ve oraya gerçekten çevre hassasiyeti ile katılan insanların başka bir amaca hizmet etmesine belki de “kullanılmasına” sebep olur kimse böyle bir şeyin olmasını istemez. 

Türkiye Gezi Parkı olaylarıyla böylesi bir olaya acı şekilde tanıklık etmiştir. Geçmişimizde böylesi bir tecrübe varken tüm tarafların bundan sonra hassasiyetle hareket etmesi şarttır. Dünyaca ünlü piyanistimiz Fazıl Say Belediyenin “Su ve Vicdan Nöbeti” olarak adlandırdığı protestolar çerçevesinde 18 Ağustos’ta Kirazlı/Balaban’da bir konser verecekmiş. Yapmayın etmeyin beyler yukarıda bahsettiğim hassasiyetleri az biraz dikkate alıyorsanız bu konseri orada yapmayın hem orası konser için uygun bir yerde değil zaten. İskele Meydanı, Cumhuriyet Meydanı, Özgürlük Parkı, Deniz Müzesi onca yer var insanları oralara sürüklemeyin…

İL BAŞKANI ADETA ÜÇ MAYMUNU OYNUYOR!

İşin bu tarafı anlattıktan sonra diğer bir tarafında dikkat çekmek istiyorum. İngiliz BBC, Reuters, Alman Deutsche Welle Türkçe ve İngilizce onlarca yayına imza atarken sanırım bu yayınları onaylayan ve protestolara içten içe destek veren AK Parti İl Başkanı, ilçe başkanı ve belediye meclisi grup başkanvekili tek bir açıklama yapmadılar. Bu sessizliğin başka nede sebebi olabilir ki? Bakın yukarda protestoya katılanlara teşekkür ettik siz de gidin oraya alın pankartı elinize sizi de takdir edelim utanılacak bir şey yok bunda… Kendileri açıklama yapmadıkları gibi il başkanı tarafından teşkilatla da sessiz kalın talimatı verildiği iddia ediliyor. 

İl başkanı adeta üç maymunu oynuyor! Kendi partisinin milletvekilinin 2 saatlik konuşmasından 10 saniyelik kısım cımbızlanıp medyada hedef haline getirildiğini görüyor ama çıkıp tek laf etmiyor, üstelik vekil o konuşmayı yaparken kendisi de hemen yanı başında duruyordu. Belediye başkanı konuşmasında “tecavüzcüler” diyor çıkıp tek laf etmiyor… MKY sonrası parti sözcüsü Ömer Çelik, bakanlık ve ilgili şirket çıkıp açıklamalar yapıyor ama ne gariptir ki il başkanı bu bilgiler ışığında basının karşısına çıkıp tek bir açıklama yapmıyor… 

İlçe başkanın ve belediye meclisi grup başkanvekili içinde aynı durum söz konusu onlar da üç maymunu oynuyorlar. Mesela çıkıp sormuyorlar; “Ya kardeşim paramız yok diye festivali iptal ettik. Ama bu Moğollar grubu sizin nöbete bedava gelmemişler 17 bin lira para ödemişiz bunlara, ses tesisatı falan bu iş en az 30 bin lira yarın Fazıl Say da gelecek ne yapıyorsunuz siz?” 

Son olarak bu süreçte ÇTSO Başkanı Selçuk Semizoğlu’nu ise ayrıca takdir etmek gerekiyor. Sürece dair düşüncelerini amasız, fakatsız net bir dille ifade eden cesur açıklamalarda bulundu. Semizoğlu’nun açıklamalarını görünce hemen her işlerinde grup başkanvekilinin kapısını çalarak destek isteyenlerin hiç ortalarda gözükmediğini fark ettim onlara Aliya İzzetbegoviç şu sözleriyle selam göndermek isterim; “Ve her şey bittiğinde, hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.”

Yazıya ifade bırak !