Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

AKFA Çıkmazı ve Yargılanacak Meclis Üyeleri

AKFA arazisi neresi? Yeni yapılan 17 Burda AVMnin karşısında yer alan 19 bin metrekarelik,  eski, yıkılmaya yüz tutmuş binaların yer aldığı “şehrin ayıplı” bölgesi.  Bu bölgede yeni yapılan AVMler, Vali Konağı, İl Özel İdarenin ihale ettiği 5 yıldızlı otel burasını şehrin yeni cazibe merkezi haline getiriyor. Şehrin girişinde yer alan bu ayıplı bölgeden herkes şikayetçi, “burası Çanakkaleye yakışmıyor, eski binalar ayyaşların mekanı” gibi şikayetler hemen herkes tarafından dillendiriliyor. AK Partilisi, CHPlisi, MHPlisi herkes “özel proje alanı” olan bu arazinin nitelikli bir projeyle şehre kazandırılması yönünde irade beyanında bulunuyor. Burasını şehre kazandırmak isteyen girişimci iki firmamız ortaklık kurarak, AKFAnın asıl sahiplerinden vekalet alıyorlar ve “biz burasını şehre kazandıracağız” diyerek çalışmaya başlıyorlar. 19 bin metrekarelik bu arazinin özel proje alanı olduğunu bilen girişimci müteaahitlerimiz, İstinye Parkı çizen mimarlarla çalışıyorlar. Müteahitlerimiz proje onay verecek olan Çanakkale Belediyesinin ilgili birimlerine ve Belediye Meclisine hazırladıkları projeleri sunuyorlar. Proje en nihayetinde geçtiğimiz ay daha önce bir kaç kez defa geldiği meclis gündeminde yeniden geliyor ve 12 evet, 10 ret ve 8 çekimser oy ile meclisten geçiyor. Projenin meclisin onayından geçmesi hukukçular ve mevzuatı bilenler açısından “skandal” olarak yorumlanıyor. Sebebi ise projenin mevzuata aykırı şekilde hazırlanmış olması. Mevzuata göre inşaat alanın 0,30u geçemeyeceği bu bölgeye  4800 metrekare inşaat yapılabilir, fakat hazırlanan ve mecliste evet oyu verilen projede 15.988 metrekare inşaat yapılmak isteniyor. Sizce de garip bir durum yok mu? Mevzuata aykırı şekilde hazırlanmış olan bu projeye; belediye meclisinde evet oyu veren meclis üyeleri yasanın amir hükmüne aykırı karar veriyorlar! Daha iyi anlaşılması açısından örnekle açıklayayalım; Çanakkale Belediyesi bir karar alsa dese ki; şehiriçi hız limitlerini artırıyorum isteyenler 120 km hız yapabilir, suyun tonunu 100 Lira yapıyorum, otobüs ücretlerini de kişi başı 10 Lira yapıyorum. Bu kararlar meclis gündemine gelse ve meclis üyeleri de evet deseler. Geçerliliği olmaz, belediye meclisinin almış olduğu kararlar, devletin koymuş olduğu yasaların üzerinde olmaz, hız limiti senin işin değil, suyun tonunu bu kadar artıramazsın limitleri var, otobüs ücretlerini de bu kadar artıramazsın enflasyon oranında artırabilirisin ya da şu oranlarda der devlet. Ve alınan bu kararları yok hükmünde sayar, bu kararlardan dolayı mağdur olmuş olanlar var ise onların haklarını da evet verenlerden sorar... Bu örnekler ışığından AKFA dosyasına evet verenler; yarın, öbürgün Sayıştay incelemesinde veya sade bir vatandaşın dahi şikayeti durumunda dahi yargılanacaklar ve  görevi kötüye kullanmak suçlamasıyla hakim karşısında çıkacaklar. Aynı şekilde AKFA dosyasını bu yasaların amir hükümlerine karşı belediye meclisi gündemine 4 evetle getiren, alanlarında uzman CHPli meclis üyeleri ayrıca yargılanacaklar, çünkü komisyonun görevleri arasında meclis gündemine dosyayı getirmeden evvel usül yönünden inceleme ve mevzuata aykırılık var mıdır, yok mudur diye incelemek de vardır. Projeye yapılan itirazların değerlendirilmesi için tekrar meclis gündemine gelen AKFA dosyasına 9 CHPli, 1 AK Partili (Tülay Ömercioğlu) toplam 10 oy kişi itirazlar kabul edilsin derken, 11 CHPli meclis üyesi “yasanın amir hükümlerine rağmen biz bu projeye onay veriyoruz, sonuçlarına da katlanacağız dercesine “ itirazları reddettiler.  AK Partiden Tülay Ömercioğlu haricindekiler çekimser kalırken , MHPnin tek meclis üyesi oylamaya katılmadı. Ak Parti il Başkanı Muzaffer Kutlu projenin yeniden komisyona gönderilmesi ve komisyonda tekrar görüşülerek meclise gelmesi yönünde bir dilekçeyi belediye başkanlığına sundu. Sağduyulu bu girişim gerek Başkan Gökhan tarafından da takdirle karşılandı. Peki şimdi ne olacak? AKFA arazisi üzerine yapılmak istenen, işyerleri, otel, home ofis, rezidansların yer aldığı projeye start verilecek mi? Hayır çünkü Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve AK Partili Belediye meclis üyesi Avukat Tülay Ömercioğlu idare mahkemesine itirazda bulunacaklarını beyan ettiler. Yani önümüzde uzunca sürecek bir mahkeme süreci var, sonuç; AKFA arazisi yine aynı şekilde “şehrin ayıbı” olarak kalacak. Peki çözümü neydi bu işin? Belediye Başkanı Ülgür Gökhan mecliste çözümünü söyledi; “gelin anlaşım, bu sorunu çözelim. Mal sahibi, müteahhit, mimar gelsinler, buraya neyin nasıl yapılacağı konusunda bir fikir fırtınası yapalım, sahilleri kapatmayacak şekilde ve projede konut olmayacak bir formülle mevzuata aykırılık oluşturmayacak bir projeyi Çanakkale halkına kazandıralı. Ben yaptım oldu demeyelim. Hatta benim projenin ortaklarından birisinin abisi olan CHP Milletvekiliyle olan bir meselem yüzünden bu projeye taş koyduğum iddiaları söyleniyor, bu iddialar asılsızdır, eğer öyle bir durum olsaydı Kıyı AVMye de karşı olurdum çünkü milletvekilinin kardeşi orada da vardı” dedi. Kısacası herkes bu arazi üzerine nitelikli bir proje yapılması taraftarı fakat gelinen süreçte bu projejeyi yapmak isteyen firma müteahitleri de, meclis üyeleri de gereksiz yere yıprandı. Keşke bu şekilde olmasaydı... Belki de şehrin dünde kalmasının en büyük sebeplerine güzel bir örnektir AKFA dosyası...  
Ekleme Tarihi: 06 Aralık 2014 - Cumartesi

AKFA Çıkmazı ve Yargılanacak Meclis Üyeleri

AKFA arazisi neresi? Yeni yapılan 17 Burda AVMnin karşısında yer alan 19 bin metrekarelik,  eski, yıkılmaya yüz tutmuş binaların yer aldığı “şehrin ayıplı” bölgesi.  Bu bölgede yeni yapılan AVMler, Vali Konağı, İl Özel İdarenin ihale ettiği 5 yıldızlı otel burasını şehrin yeni cazibe merkezi haline getiriyor.

Şehrin girişinde yer alan bu ayıplı bölgeden herkes şikayetçi, “burası Çanakkaleye yakışmıyor, eski binalar ayyaşların mekanı” gibi şikayetler hemen herkes tarafından dillendiriliyor. AK Partilisi, CHPlisi, MHPlisi herkes “özel proje alanı” olan bu arazinin nitelikli bir projeyle şehre kazandırılması yönünde irade beyanında bulunuyor.

Burasını şehre kazandırmak isteyen girişimci iki firmamız ortaklık kurarak, AKFAnın asıl sahiplerinden vekalet alıyorlar ve “biz burasını şehre kazandıracağız” diyerek çalışmaya başlıyorlar. 19 bin metrekarelik bu arazinin özel proje alanı olduğunu bilen girişimci müteaahitlerimiz, İstinye Parkı çizen mimarlarla çalışıyorlar. Müteahitlerimiz proje onay verecek olan Çanakkale Belediyesinin ilgili birimlerine ve Belediye Meclisine hazırladıkları projeleri sunuyorlar.

Proje en nihayetinde geçtiğimiz ay daha önce bir kaç kez defa geldiği meclis gündeminde yeniden geliyor ve 12 evet, 10 ret ve 8 çekimser oy ile meclisten geçiyor. Projenin meclisin onayından geçmesi hukukçular ve mevzuatı bilenler açısından “skandal” olarak yorumlanıyor. Sebebi ise projenin mevzuata aykırı şekilde hazırlanmış olması. Mevzuata göre inşaat alanın 0,30u geçemeyeceği bu bölgeye  4800 metrekare inşaat yapılabilir, fakat hazırlanan ve mecliste evet oyu verilen projede 15.988 metrekare inşaat yapılmak isteniyor. Sizce de garip bir durum yok mu?

Mevzuata aykırı şekilde hazırlanmış olan bu projeye; belediye meclisinde evet oyu veren meclis üyeleri yasanın amir hükmüne aykırı karar veriyorlar! Daha iyi anlaşılması açısından örnekle açıklayayalım; Çanakkale Belediyesi bir karar alsa dese ki; şehiriçi hız limitlerini artırıyorum isteyenler 120 km hız yapabilir, suyun tonunu 100 Lira yapıyorum, otobüs ücretlerini de kişi başı 10 Lira yapıyorum. Bu kararlar meclis gündemine gelse ve meclis üyeleri de evet deseler. Geçerliliği olmaz, belediye meclisinin almış olduğu kararlar, devletin koymuş olduğu yasaların üzerinde olmaz, hız limiti senin işin değil, suyun tonunu bu kadar artıramazsın limitleri var, otobüs ücretlerini de bu kadar artıramazsın enflasyon oranında artırabilirisin ya da şu oranlarda der devlet. Ve alınan bu kararları yok hükmünde sayar, bu kararlardan dolayı mağdur olmuş olanlar var ise onların haklarını da evet verenlerden sorar...

Bu örnekler ışığından AKFA dosyasına evet verenler; yarın, öbürgün Sayıştay incelemesinde veya sade bir vatandaşın dahi şikayeti durumunda dahi yargılanacaklar ve  görevi kötüye kullanmak suçlamasıyla hakim karşısında çıkacaklar. Aynı şekilde AKFA dosyasını bu yasaların amir hükümlerine karşı belediye meclisi gündemine 4 evetle getiren, alanlarında uzman CHPli meclis üyeleri ayrıca yargılanacaklar, çünkü komisyonun görevleri arasında meclis gündemine dosyayı getirmeden evvel usül yönünden inceleme ve mevzuata aykırılık var mıdır, yok mudur diye incelemek de vardır.

Projeye yapılan itirazların değerlendirilmesi için tekrar meclis gündemine gelen AKFA dosyasına 9 CHPli, 1 AK Partili (Tülay Ömercioğlu) toplam 10 oy kişi itirazlar kabul edilsin derken, 11 CHPli meclis üyesi “yasanın amir hükümlerine rağmen biz bu projeye onay veriyoruz, sonuçlarına da katlanacağız dercesine “ itirazları reddettiler.  AK Partiden Tülay Ömercioğlu haricindekiler çekimser kalırken , MHPnin tek meclis üyesi oylamaya katılmadı. Ak Parti il Başkanı Muzaffer Kutlu projenin yeniden komisyona gönderilmesi ve komisyonda tekrar görüşülerek meclise gelmesi yönünde bir dilekçeyi belediye başkanlığına sundu. Sağduyulu bu girişim gerek Başkan Gökhan tarafından da takdirle karşılandı.

Peki şimdi ne olacak? AKFA arazisi üzerine yapılmak istenen, işyerleri, otel, home ofis, rezidansların yer aldığı projeye start verilecek mi? Hayır çünkü Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve AK Partili Belediye meclis üyesi Avukat Tülay Ömercioğlu idare mahkemesine itirazda bulunacaklarını beyan ettiler. Yani önümüzde uzunca sürecek bir mahkeme süreci var, sonuç; AKFA arazisi yine aynı şekilde “şehrin ayıbı” olarak kalacak.

Peki çözümü neydi bu işin? Belediye Başkanı Ülgür Gökhan mecliste çözümünü söyledi; “gelin anlaşım, bu sorunu çözelim. Mal sahibi, müteahhit, mimar gelsinler, buraya neyin nasıl yapılacağı konusunda bir fikir fırtınası yapalım, sahilleri kapatmayacak şekilde ve projede konut olmayacak bir formülle mevzuata aykırılık oluşturmayacak bir projeyi Çanakkale halkına kazandıralı. Ben yaptım oldu demeyelim. Hatta benim projenin ortaklarından birisinin abisi olan CHP Milletvekiliyle olan bir meselem yüzünden bu projeye taş koyduğum iddiaları söyleniyor, bu iddialar asılsızdır, eğer öyle bir durum olsaydı Kıyı AVMye de karşı olurdum çünkü milletvekilinin kardeşi orada da vardı” dedi.

Kısacası herkes bu arazi üzerine nitelikli bir proje yapılması taraftarı fakat gelinen süreçte bu projejeyi yapmak isteyen firma müteahitleri de, meclis üyeleri de gereksiz yere yıprandı. Keşke bu şekilde olmasaydı... Belki de şehrin dünde kalmasının en büyük sebeplerine güzel bir örnektir AKFA dosyası...

 

Yazıya ifade bırak !