Çanakkale Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Deniz’le geçtiğimiz gün bir kahve içip güncel konulara dair sohbet ettik. Halen Ticaret Borsası Meclis başkanlığı görevini yürüten Abdullah Deniz, Ekim ayında yapılacak borsa oda seçimlerinde, yönetim kurulu başkan adayı olduğunu, yeni dönemde Ticaret Borsasının asıl iştigal konularına ağırlık vereceğini söyledi. Deniz; “Borsa asıl iştigal konusu olan hayvancılık ve tarımla ilgili yapması gereken işleri yapacak. Evet turizmin gelişmesi için destek olacağız ama işin merkezinde biz olmayacağız. Sanayi odasının olduğu yerde benim olmam yanlış, bu tip işler onların işi. Bakıyorum enerjimizin çoğunu başka yerlere harcıyoruz, gastronomi ile Ticaret Borsası ilgileniyor yanlı! Burası lokantacılar odası değil, burası tacirin, tüccarın iş yaptığı bir yer. Bizim başka alanlara enerjimizi harcamamız lazım. Çanakkale’de üretim her geçen gün artıyor ve nitelikli hale geliyor ama bizim halen daha yeterli kapasitede, uluslararası akredite olmuş laboratuvarlarımız yok. Üreticimiz ihracata gidecek ürünlerinin analizi için Bursa’ya, İzmir’e gidiyor bir an önce bu sorunu çözmemiz gerekiyor, ilk yapacağımız işlerden birisi uluslararası akredite olmuş bir laboratuvarı Çanakkale’mize kazandırmak olacak, odamıza lisanslı depolar kazandırmayı istiyorum. Üyelerimizin parasının başka işlerle çarçur edilmesini istemiyor.” “Memlekete Fayda Sağlamak İstiyorum” Diyen Herkese Kapım Açık  Deniz’in söylediklerine itiraz edecek kimseyi görmüyorum. Fakat tek başına bu işlerin yapılabilmesi de mümkün değil, nitelikli bir kadroyla çalışması gerekiyor. Böyle bir kadroyu kurabilir misin diye de sordum; “Ben yıllardır bu memlekette yaşıyorum, doğru insanların bu çatı altında olması için elimden geleni yaparım. Geçtiğimiz gün belki bu konuda eksiklerim oldu ama bunu bir özeleşti olarak yapıyorum. “Ben borsada çalışmak, memlekete fayda sağlamak istiyorum” diyen herkese kapım açık, yeni dönemde her sektörden, tecrübeli, üreten insanları göreceksiniz…” Abdullah Deniz’e muhabbetimize binaen bir soru daha sordum, “Ticaret Odasıyla çok fazla angaje olmuş gözüküyorsunuz, sanki “sizi yönetiyorlar” gibi bir iddia sokakta dillendiriliyor bu konuda ne dersiniz?” Çok açık ve net cevap verdi; “Ben kimsenin uydusu olmam, kimse beni yönetemez, olacaksa birileri benim uydum olur. Seçim dönemlerinde böyle şeyler konuşulur normaldir ama ben bu oda görevleri öncesinde de Abdullah Deniz olarak vardım, sonrasında da olacağım…”  Muharrem Erkek, Kılıçdaroğlu’na Sahip Çıkacak mı? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesinin ‘Amerika’ya kaçacağına” dair çirkin ve içi boş bir iftira attı. Konunun detaylarını zaten biliyorsunuz o kısımlara girmiyorum ama Kılıçdaroğlu o açıklamasında “Amerika bir hukuk devletidir!” dedi. Bu konuda CHP Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Çanakkale milletvekilimiz Muharrem Erkek acaba ne düşünüyor? Baktım bu detaya ilişkin hiçbir açıklaması yok tamam geniş çaplı bir açıklamayı geçtim bir tweet atın bari Muharrem Bey. Genel Başkanınıza sahip çıkın lütfen günlerdin linç ediliyor! Son olarak Kemal Bey “mafya şeysi Peker Tarzı” bir yöntemle son dönemde elini masaya vuruyor, altını dolduramadığı iddialarda bulunuyor. Bu yöntem belki küçük bir azınlığı mutlu edebilir ama unutulmaması gereken; “Nefret ve öfke üzerine kurulmuş siyasi dil kısa sürede ilgi çeker ama uzun sürede söner…” CHP İl Başkanı İşsizliğe Çözüm Bulduk Diye Bu Konuyu Dillendirir Mi?  Kılıçdaroğlu işsizliğe müthiş bir çözüm üretti! Her bir muhtara KPSS sınavında başarılı olanlardan yardımcı personel vereceğini söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu vaatlerine bir yenisini daha ekledi. Dedi ki; “10 milyon işsizimiz var. Her bir muhtara KPSS sınavında başarılı olanlardan yardımcı personel vereceğim. Siz dükkânı kapattığında kimse yok orada. Birisinin orada olması lazım, gelen şikayetleri toplaması lazım!” Özellikle şehirlerde, e-devlet uygulaması sonrası neredeyse işlevi kalmayan muhtarlara bir de KPSS ile yardımcı atayacakmış… Ah Kemal Bey Vah Kemal bey…  Peki CHP Çanakkale İl Başkanı Metin Ümit Ural, Kemal beyin bu “müjdesi” sonrası, muhtarlarla bir araya gelir ve bu vaade sahip çıkar mı acaba? Çarşıda, pazarda işsizliğe çözüm bulduk diye bu konuyu dillendirir mi?