Türkiye Barolar Birliğini olağanüstü genel kurula çağıran, 12 baronun başkan ve yöneticilerinin 12.11.2109 tarihli basın açıklamaları üzerine, kendilerine SESLENİYORUM. … 1. Ülkemizdeki avukatların tamamını temsil eden Türkiye Barolar Birliği Başkan ve Yönetiminin, oy çokluğu ve gerekçeleri ile olağanüstü genel kurul çağrınızı reddeden kararı hukuka uygun, gerekçeli ve dayanaklıdır. Ben de Türkiye Barolar Birliğinin talebinize ilişkin ret kararı gerekçesine katılıyorum. Sizinle aynı düşüncede değilim. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun geçmişteki tavrına nazaran bugünlerdeki tavrı, meslek siyaseti yapma tavrı olup bugün tarafımdan desteklenmektedir.  2. Zihninizde vehmettiğiniz eksen, durağan doğru olup, gelinen noktada durağan kalmak meslek meselelerini şimdiye kadar çözmemiştir. Şahsi düşüncelerinizi, temsil ettiğiniz avukatların çoğunluğunun düşünceleri gibi yansıtmanız, kaydığını iddia ettiğiniz eksenin de doğru bir eksen olmadığının ispatıdır. Bu eksen ancak Metin Fevzioğlu’nu daha evvel dediği gibi, tuzu kuruların ekseni olabilir. Şahsi düşünceniz nedeni ile meslek sorunlarına çözüm getirme anlayışını beğenmediğiniz Türkiye Barolar Birliği Başkan ve Yönetimine eleştiri getirirken, koltuk hırsı ve değişime cesaret edemedi gibi nezaketsiz üslubunuz da yakışıksızdır. Yapmayın, hukukçuları uluorta kavga eden insanlar olarak göstermeyin, mesleğin onuruna zarar veriyorsunuz. Bulunduğunuz makamlar, kavga makamları değil, çözüm üretme makamlarıdır. 3. Bir hukuk kurumu olduğu kadar evvel emirde bir meslek kurumu olan ve kurumun itibar ve ağırlığını bugün gelinen noktada kavga odaklı değil de çözüm odaklı taşıyan Türkiye Barolar Birliğinin, kafanızdaki ve kişisel hukuk felsefeniz ve yönetim tarzınıza uygun düşmeyen yaklaşımını hukuktan uzaklaşma, yasanın açık hükmüne rağmen verilen kararı hukuksuz addetmek, bir başka hukuk ve evvel emirde meslek kurumunun saygınlığında biçimlenen barolar tarafından, nezaketsiz ve tahammülsüzce eleştirilmesi asla kabul edilemez.  4. Çağrınız üzerine Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu, 08.11.2019 tarihli kararını yeniden değerlendirme ve olağanüstü genel kurulu toplama takdirini yasa size vermemiştir. Ortada bir “hukuki ayıp” yoktur, sizin bireysel tercihlerinize aykırı, mesleğin sorunlarının çözümü adına, yönetim tarzı farklılığı vardır. Görevinin başında bulunan Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu, iddianızın aksine meşrudur, lütfen endişelenmeyin, şahsi fikirlerinizi ve hesabınızı olağan genel kurula saklayın. Derin uzlaşmak iyidir, derin tartışmak kötü. … 5. Türkiye Barolar Birliğini baroların birliği olmaktan çıkaran tartışmalı tutum ve davranışların var olduğu iddiası, suni bir iddiadır. Baroların yöneticileri suni gündemlerle meşgul olmamalı, meslek sorunları ile ilgilenmeli, reel siyaset yapmak istiyorlarsa, bunu baro yöneticiliği kimliği altında yapmamalıdırlar. Buna muvaffak olamıyorlarsa meslek örgütü olan baro yönetimlerinden istifa ederek bir parti veya bağımsız olarak siyaset yapabilirler.  6. Türkiye Barolar Birliği yönetim kurulunun aldığı bu karar, yeniden olağanüstü genel kurulun toplanması yönünde takdir edilmez ise, çağrı yapan barolar olarak, bütün barolar ve meslektaşlarımızla birlikte bir dizi etkinlik gerçekleştirme ve eylem yapma konusunda kararlılığınız, gereksiz tartışmaları arttıracak, meslek sorunları bir kenara itilecek, avukatların manasız kavgasını tüm ülke izleyecektir. Benim bir avukat olarak buna tahammülüm yoktur. Bu manasız çağrınıza icabet etmemesi için, mensubu bulunduğum baro nezdinde gerekli uyarı ve talep hakkımı sonuna kadar kullanacağım. 7. Olağanüstü genel kurul kararı çağrınıza uymayıp reddeden Türkiye Barolar Birliğinin izale edeceği bir hukuksuzluğu, tarafınızdan teşhir edilecek hukuka aykırı bir eylem ve işlemi yoktur. Hukuksuzluk iddiası sizin kafanızdaki hukuk felsefenizdedir. Hukuk felsefeniz, durağan doğru eksendir.  Tüm meslektaşlarınızı bağlayıcı da değildir. Her hukukçunun bir yoğurt yiyişi vardır, tahammüllü olun. Hesabınız varsa, olağan genel kurula kadar sabredin. Unutmamak gerekir ki barolar ve Türkiye Barolar Birliği, kişilerin değil avukatlarındır. Bu nedenle; Türkiye Barolar Birliğinin başkanı tarafından geçmişin aksine şu an gerçekleştirilen yönetim tarzı, sizin hoşunuza gitmese de benim hoşuma gitmektedir. Başkan mesleğin sorunlarını çözme konusunda, bugün geldiği noktada doğru yapmaktadır. Mesleğin başkan tarafından iddianızın aksine korunan saygınlığı, bir kısım barolarımızın başkan ve yöneticileri tarafından örselenmektedir. Bir kısım Barolarımızın başkan ve yöneticilerinin bu nezaketsiz ve kavgacı tavrı, Türkiye Barolar Birliğinin, hukuk devleti, demokrasi, insan hakları ile en önemlisi avukatların menfaatleri ortak paydasında birlik olmasına engel olmakta, bugün ulaştığı etkinliği zayıflatmaktadır.  Sayın Birlik Başkanının, 2021 olağan genel kurulunu adres göstermesini doğru ve yerinde bulduğumu, sırf yönetim tarzını beğenmedikleri için bazı baro başkan ve yöneticilerinin Türkiye Barolar Birlik Başkan ve yönetimine karşı nezaketsiz tavrına başta benim, ardından meslektaşlarımın, en önemlisi Türkiye'min tahammülü yoktur. Bu nedenle birlik başkanının hodri meydan çağrısını kabul edin ve 2021 olağan genel kurulunu bekleyin. Demokrasi iyidir, sabır gerektirir, zorlanmamalıdır.   Hukukun içinde, sorumluluk bilinci ile en önemlisi sevgi ile kalın…