Kamil Ali Aşkın
Köşe Yazarı
Kamil Ali Aşkın
 

Daha da Bu Siyasi Partilere Oy Vermem!

14.05.2023 seçimleri yaklaşıyor, heyecan dorukta. Bu heyecanlı günlerde biraz siyasi partilerin, mevzuattaki tanımına bakalım istedim.  Mevzuatımızda siyasi partileri tanımlayan kanun, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunudur.  Tanım: Madde 3 – Siyasi partiler,  Anayasa ve kanunlara uygun olarak; Cumhurbaşkanı, milletvekili ve mahalli idareler seçimleri yoluyla, tüzük ve programlarında belirlenen görüşleri doğrultusunda çalışmaları ve açık propagandaları ile milli iradenin oluşmasını sağlayarak demokratik bir Devlet ve toplum düzeni içinde ülkenin çağdaş medeniyet seviyesine ulaşması amacını güden ve ülke çapında faaliyet göstermek üzere teşkilatlanan tüzel kişiliğe sahip kuruluşlardır.  Siyasi partilerin vazgeçilmezliği ve niteliği: Madde 4 – Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı olarak çalışırlar. Siyasi partilerin kuruluşu, organlarının seçimi, işleyişi, faaliyetleri ve kararları Anayasada nitelikleri belirtilen demokrasi esaslarına aykırı olamaz. Nasıl, güzel tanım değil mi?  Özellikle madde 4’de ifade edilen; siyasi partiler; demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır, vurgusu kulağa ne kadar da hoş geliyor.  Her bir bireyin ağzında, bu ifade sakız gibi çiğnenir.   Peki, gelinen noktada siyasi partilere heyecanla üye olan,  siyasi demokratik hayata katkı sunmak isteyen partidaşların, her kademede siyasi parti kadrolarına tercih edilmesinde demokratik bir uygulamadan söz edebiliyor muyuz?  Galiba gelinen noktada edemiyoruz gibi.  Zira 14.05.2023 seçimleri hazırlıkları çerçevesinde siyasi partilerin 09.04.2023 tarihine kadar Yüksek Seçim Kuruluna verdikleri milletvekili aday listelerinden sonra, tercih edilen adaylar üzerinde derin tartışmalar, tercih edilmeyen adaylar için de derin hayal kırıklıklarını her seçim zamanından daha fazla mı müşahede ediyoruz ne?  Çanakkale özelinde değerlendirme yapacak olursak, mesela bir siyasi partide kamuoyunda hiç aday adayı olarak ismi geçmeyen bir zatın, diğer aday adaylarının önünde liste başı yapıldığına şahitlik ettik.  Bunun üzerine demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru bu partinin il teşkilat başkanı, demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru bu siyasi partinin üst yönetimine tepki gösterip istifa etti.   Aday adaylarından saygın bir zat da demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru olan bu siyasi partiye sosyal medya twitter üzerinden tepkisini beyan etti. Yine Çanakkale’mizde, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsuru başka bir siyasi partide genel başkan yardımcısı düzeyinde aday adayı olan meslektaşım bir zat, sebebi kamuoyuna yansımayan bir şekilde aday adaylığından çekildi. Genel başkan yardımcısı düzeyinde olan ve aday adaylığını geri çeken / çektirilen bu meslektaşım, şimdilerde kamuoyuna yasal olmayan cumhurbaşkanı yardımcısı adayı ilan edilen bir zata, demokratik tercih hakkını kullanarak “ Kılıçdaroğlu yaşlı, Cumhurbaşkanı adayı sen ol ” dediğine dair dedikodu nedeni ile mi aday yapılmadı? Bunu şimdilik bilmiyoruz.  Demem o ki, demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru siyasi partilerde, her türlü kademelerde görev almak konusunda bir tercih yapacak olan üyelerin bu tercihleri, çoğunlukla demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru siyasi parti üst yönetimleri tarafından demokratik kaygılarla değil, başka saiklerle değerlendiriliyor. Hangi saikler derseniz, benim okuyucularım bu saikleri iyi bilir.  Peki, demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru siyasi partilerin üst düzey yöneticileri, neden böyle bir davranış içine giriyorlar derseniz, bunun kamuoyuna yansıyan çok güzel cevapları var. Ancak ben kamuoyuna en çok mal olmuş, şimdilerde yere göğe sığdırılamayan cumhurbaşkanı aday yarışında favori, ( yalancı ) baharları söz veren, namı diğer Bay Kemal’in 14.07.2014 tarihinde sarf ettiği sözünü hatırlatarak yazıma son vereceğim. “ … Adam gibi tıpış tıpış sandığa gideceksiniz… ” Peki, bu durumda siz, biz, tüm seçmen demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru olan siyasi partilerin üst düzey yöneticilerinin tercihlerine evet deyip, adam gibi tıpış tıpış sandığa gidecek miyiz? Hukukun içinde, sorumluluk bilinci ile en önemlisi sevgi ile kalın… 
Ekleme Tarihi: 11 Nisan 2023 - Salı

Daha da Bu Siyasi Partilere Oy Vermem!

14.05.2023 seçimleri yaklaşıyor, heyecan dorukta. Bu heyecanlı günlerde biraz siyasi partilerin, mevzuattaki tanımına bakalım istedim. 

Mevzuatımızda siyasi partileri tanımlayan kanun, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunudur. 

Tanım: Madde 3 – Siyasi partiler,  Anayasa ve kanunlara uygun olarak; Cumhurbaşkanı, milletvekili ve mahalli idareler seçimleri yoluyla, tüzük ve programlarında belirlenen görüşleri doğrultusunda çalışmaları ve açık propagandaları ile milli iradenin oluşmasını sağlayarak demokratik bir Devlet ve toplum düzeni içinde ülkenin çağdaş medeniyet seviyesine ulaşması amacını güden ve ülke çapında faaliyet göstermek üzere teşkilatlanan tüzel kişiliğe sahip kuruluşlardır. 

Siyasi partilerin vazgeçilmezliği ve niteliği: Madde 4 – Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı olarak çalışırlar. Siyasi partilerin kuruluşu, organlarının seçimi, işleyişi, faaliyetleri ve kararları Anayasada nitelikleri belirtilen demokrasi esaslarına aykırı olamaz.

Nasıl, güzel tanım değil mi? 

Özellikle madde 4’de ifade edilen; siyasi partiler; demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır, vurgusu kulağa ne kadar da hoş geliyor.  Her bir bireyin ağzında, bu ifade sakız gibi çiğnenir.  

Peki, gelinen noktada siyasi partilere heyecanla üye olan,  siyasi demokratik hayata katkı sunmak isteyen partidaşların, her kademede siyasi parti kadrolarına tercih edilmesinde demokratik bir uygulamadan söz edebiliyor muyuz? 

Galiba gelinen noktada edemiyoruz gibi. 

Zira 14.05.2023 seçimleri hazırlıkları çerçevesinde siyasi partilerin 09.04.2023 tarihine kadar Yüksek Seçim Kuruluna verdikleri milletvekili aday listelerinden sonra, tercih edilen adaylar üzerinde derin tartışmalar, tercih edilmeyen adaylar için de derin hayal kırıklıklarını her seçim zamanından daha fazla mı müşahede ediyoruz ne? 

Çanakkale özelinde değerlendirme yapacak olursak, mesela bir siyasi partide kamuoyunda hiç aday adayı olarak ismi geçmeyen bir zatın, diğer aday adaylarının önünde liste başı yapıldığına şahitlik ettik. 

Bunun üzerine demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru bu partinin il teşkilat başkanı, demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru bu siyasi partinin üst yönetimine tepki gösterip istifa etti.  

Aday adaylarından saygın bir zat da demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru olan bu siyasi partiye sosyal medya twitter üzerinden tepkisini beyan etti.

Yine Çanakkale’mizde, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsuru başka bir siyasi partide genel başkan yardımcısı düzeyinde aday adayı olan meslektaşım bir zat, sebebi kamuoyuna yansımayan bir şekilde aday adaylığından çekildi. Genel başkan yardımcısı düzeyinde olan ve aday adaylığını geri çeken / çektirilen bu meslektaşım, şimdilerde kamuoyuna yasal olmayan cumhurbaşkanı yardımcısı adayı ilan edilen bir zata, demokratik tercih hakkını kullanarak “ Kılıçdaroğlu yaşlı, Cumhurbaşkanı adayı sen ol ” dediğine dair dedikodu nedeni ile mi aday yapılmadı? Bunu şimdilik bilmiyoruz. 

Demem o ki, demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru siyasi partilerde, her türlü kademelerde görev almak konusunda bir tercih yapacak olan üyelerin bu tercihleri, çoğunlukla demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru siyasi parti üst yönetimleri tarafından demokratik kaygılarla değil, başka saiklerle değerlendiriliyor. Hangi saikler derseniz, benim okuyucularım bu saikleri iyi bilir. 

Peki, demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru siyasi partilerin üst düzey yöneticileri, neden böyle bir davranış içine giriyorlar derseniz, bunun kamuoyuna yansıyan çok güzel cevapları var. Ancak ben kamuoyuna en çok mal olmuş, şimdilerde yere göğe sığdırılamayan cumhurbaşkanı aday yarışında favori, ( yalancı ) baharları söz veren, namı diğer Bay Kemal’in 14.07.2014 tarihinde sarf ettiği sözünü hatırlatarak yazıma son vereceğim. “ … Adam gibi tıpış tıpış sandığa gideceksiniz… ”

Peki, bu durumda siz, biz, tüm seçmen demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru olan siyasi partilerin üst düzey yöneticilerinin tercihlerine evet deyip, adam gibi tıpış tıpış sandığa gidecek miyiz?

Hukukun içinde, sorumluluk bilinci ile en önemlisi sevgi ile kalın… 

Yazıya ifade bırak !