Turan açıklamasında şunları söyledi; 

“Siyaset kurumunun ekonomik ve sosyal sorunları öne sürerek sivil anayasa ihtiyacını gündemden düşürmek istemesini doğru bulmuyoruz.” Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bugünkü Danıştay'ın 156. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni'nde dile getirdiği bu ifade, esas itibarıyla yeni anayasa sürecinin önüne set çekmek isteyen kısa vadeli akıllara karşı bir çıkış yoludur. 

Ne Kadar Değişikliğe Uğramış Olursa Olsun, Mevcut Anayasa Bir Darbe Anayasasıdır

Ne kadar değişikliğe uğramış olursa olsun, mevcut anayasa bir darbe anayasasıdır. 100. yılımızı bir darbe anayasasıyla tamamlamış olmak demokrasimize yeterince yük yüklüyorken, bu halin devam etmesinde sakınca görmemek, “şu sorunlar varken iş anayasaya mı kaldı” gibi sığ bir düşünceyle meseleyi ötelemek, siyaset ve demokrasi teorisine aykırıdır. Eğer anayasa yapmak için ülkenin güncel sorunlarının tamamen bitmesini beklemek gerekseydi, 1921 ve 1924 anayasaları da yapılamazdı, çünkü o zamanki sorunlar, bugünkünden az değildi. 

Siyaset Demokrasinin Temel İhtiyaçlarını Karşılayacak Uzun Vadeli Adımlarını Atabilir

Siyaset, hem günlük mesaisine devam edebilir ve güncel sorunların çözümü için adım atabilir hem de demokrasinin temel ihtiyaçlarını karşılayacak uzun vadeli adımlarını atabilir. Güncel sorunları yeni anayasaya engel görmek, iki konuyu birbiriyle kesiştirmek, darbe kodlarından kurtulamamaktır ve net bir kaçıştır. Oysa demokrasimizin bu açığını kapatan nesil olmak, Türkiye’nin yeni ve sivil anayasasında emeği ve imzası olmak, hem bir sorumluluk, hem de şerefli bir görevdir. Zor ama umarım başarılır…