‘’BİZ GELİŞMEKTE OLAN ÜLKEYİZ KAYNAK İHTİYACIMIZ VAR’’
Ekim Ayı Belediye Meclisinde söz alan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ilk önce müsilaj ile ilgili bilgiler paylaşarak‘’9 Eylül günü Türkiye Büyük Millet Meclisi Müsilaj Araştırma Komisyonu Çanakkale’yi ziyaret etti.  Güzelyalı ve Dardanos  arıtma tesislerini incelemek için geldi ama  geç geldikleri için sadece Dardanos Arıtma Tesisini inceleyebildiler.  Jülide İskenderoğlu Milletvekilimiz komisyon üyesi o da katıldı.  Komisyon Marmara Adasını incelemesinin ardından geldiler, bizim Dardanos Arıtma tesisimizden son derece memnun kaldılar.  Çünkü bu bölgede Çanakkale İleri Biyolojik arıtması olan tek Belediye bizi, iki tane birden İleri Biyolojik arıtmamız var.  Buradan şu sonuca vardılar; evet bunun olması gerekir.  Sadece Müsilaj değil Marmara Denizinin kirlilikten kurtulması için Belediyelerin arıtmalarının kesinlikle ileri biyolojik olması gerekir.  Bununla ilgili önceki gün Marmara Belediyeler Birliğinin bir toplantısı vardı, Belediye Başkanları toplandık. Yani Bursa Büyükşehir Belediyesi, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Saros’tan dolayı Edirne Belediyesi gibi Belediyeler katıldı.    Şu karara vardık;  Müsilaj ile ilgili Bakanlıkla beraber  aldığımız, altına imza attığımız  22  maddenin mutlaka uygulamaya geçmesi şart. Bir konuda ben şunu söyleyeyim.  Biliyorsunuz Cumhurbaşkanımızın bir söylemi oldu New York’ta.  Paris Antlaşmasını imzalayacağımızı bahsetti.  Eğer onu imzalayacak olursak ve gerçekten meclisten geçecek olursa o zaman yurt dışından, Avrupa Birliği gibi uluslararası projeleri destekleyen kuruluşlardan hibe alma şansımız doğacak.  Bir de Türkiye Gelişmekte olan sınıfına girdi ve o da bizim için bir avantaj olacak.  Çünkü biz gelişmekte olan ülkeyiz kaynak ihtiyacımız var, bu anlaşmayı da imzaladık deyip  bu kurumlardan  hibe alınabilir ve bu hibenin  önemli bir kısmı da Marmara Denizinin kirliliğini azaltmak için kullanılabilir. Gerek arıtmaların ileri biyolojiye geçmesi, gerekse nehirlerin deşarjı  olsun imzaladığımız 22 maddenin gerçekleşmesini sağlayacak. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devletinin imkanları o 22 maddenin çok kısa sürede yapma noktasında değil maalesef. Ama bu konuda dış destek alabiliriz” dedi.    
TÜM ÖĞRENCİLER YURT İMKANINDAN YARARLANAMIYOR
Başkan Gökhan’ın ardından söz alan İYİ Parti Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili  Didem Güner ise farklı bir konuya dikkat çekerek Öğrencilerin barınma sorunu hakkında konuştu. Güner, “ Milyonlarca Üniversite öğrencisi ve ailelerinin tek gündemi yurt, burs ve kredi.  Barınma ve beslenme sorunları hayati önem taşırken gördüğümüz gibi bu sorunlar giderek büyümekte.  Maalesef mevcut yurtlar barınma ihtiyacının sadece 8.2’sini karşılıyor.  Dolayısı ile tüm öğrenciler yurt imkanından yararlanamıyor.  Özel yurt bütçeleri otellerle yarışıyor, kiralık evler kontrolsüzce zamlandı.  İki yıl sonra kampüse dönen öğrenciler evsiz, yurtsuz ve mutsuzlar.  Yeni başlayanlar ise adeta üniversiteyi kazandıkları için sevinememişler bile.  Üniversite kenti olan özel öğrenci yurt ve pansiyon İşletmecileri Derneği tarafından yapılan açıklamaya göre,  KYK, Özel Yurt ve evde barınacak öğrenciler dışında ortalama 10 bin öğrenci vardır.  Umutsuz gençlerin sorunlarını, borçlara boğulmuş esnafın, emeğinin karşılığını alamayan işçinin, üretimi değer görmeyen çiftçilerin sorunları izliyor” dedi.
RAKAMLARA BAKTIĞIMIZDA İSE ÇOK HALK BAKKAL GİBİ DEĞİLDİ
AK Parti Belediye Meclisi Grup Başkanı  Esra Yüksel Geçtiğimiz günlerde kapılarını vatandaşların alışveriş yapması için Halk Bakkal hakkında fiyatların yüksek olduğuna vurgu yaparak, ‘’Halk Bakkalının yeri çok güzel, binası çok güzel,  mahallenin içinde çok hoş bir ortam,  resmi görürken ‘bizim de gitmemiz lazım’ dedik.  Dedik ki yerel üretim, üretici, tüketici, halk bakkal. Yani üreticinin ürettiği ve tüketici ile buluştuğu, fiyatların uygun olduğu bir yer diye tahmin ettik.  Oradaki ürünlerin  sadece 4’te birinin yerel ürün olduğunu gördük , o da Troya Üretici Kadın Kooperatifimizin ürünleriydi.  Onun dışında Hatay, Eskişehir, İzmir, Bergama  gibi yerlerden gelmiş ürünler vardı.  Rakamlara baktığımızda ise çok halk bakkal gibi değildi.   Bizim kriterlerimize göre  rakamlar her hangi bir marketteki rakamlar  gibiydi.  Çanakkale Tarım kenti diyoruz. 12 İlçede  yetişmeyen ürün yok.  Gerçekten her mevsim hem gurme, hem de çok sağlıklı ürünler var.  Küçük bir tarama ile o rafların hepsinde  Çanakkale yöresine ait ürünlerin olması  tüketicinin de daha ilgisini çekecektir” dedi.
ASSOS’TA YAPILAN SUÇTUR
Assos antik kentinde kaya ıslahı için bir süredir çalışmalar devam ediyor. Çalışmalar devam ederken denizden çekilen görüntülerin medyada yer etmesi ile toplumun her kesiminden tarihi ve doğal yapıyı tehdit etmesi ile büyük tepki toplandı. Gündem dışı Söz Alan CHP Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili Erdal Gezen, “Assos Antik Kenti birinci derecede arkeoloji ve doğal sit alanı olan bir yer. Ben Ayvacıklıyım benim küçüklüğüm orada geçti.  Deniz tarafından çekilen fotoğrafları görünce insanın içi sızlıyor.  Çünkü orada falez vardı kendine has doğal bir taş yapısı vardı.  Kazıldı ve ucube bir hale getirildi.  Bu fotoğrafla antik limandaki otelin ticari değeri bile düşüyor.  Burada yapılması gereken taşın düşmesine bağlı olan tehlikeyi engellemek.  Kepçeler sokuldu, patlayıcılarla taşların patlatıldığı söyleniyor.  Sümela Manastırında da aynı durum var ve her taraf çelik tellerle bağlanmış.  Burada da öyle bir çözüm yapılabilirdi. Kültür Varlıkları Tabiat Kanunu diye bir kanun var.  Burada Koruma kurullarına verilen yetkiler. 9’uncu Maddede ‘Koruma, Yüksek Kurulun ilke, kuralları çerçevesinde, koruma  bölge kurullarınca alınan kararlara aykırı olarak  korunması gereken taşınmaz ve tabiat  varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarında inşai ve fiziki müdahalede  bulunamaz. Bunlar yeniden kullanıma açılamaz. Esaslı onarım, inşaat, sondaj, kısmen veya tamamen yıkma , yakma kazı veya benzeri işler  fiziki müdahale sayılır’ diyor.   Şu anda Assos’ta hepsi yapılıyor.   Gökçeada, Bozcaada, Assos yerleşim yerlerinin hepsi sit alanı.  Evinin bakımı için duvarın dibindeki toprağı alan kişiler yargılanıyor.  Yasa öyle diyor çünkü.  Bölgede böyle sayısız dava var.  Eğer yasa herkes için eşit mesafedeyse  Burada yapılan yargılamalara bağlı olarak  Assos’ta yapılan suçtur” dedi.
PROJENİN BİTMESİNE ODAKLANMAMIZ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM

Sosyal medyada yayılan fotoğrafların bölge turizmine zarar verdiğini belirten Turizmci AK Parti Belediye Meclisi Üyeni Nilgün Cura Gökser, “Kaya parçalarının oteller bölgesine düşmesi sonucunda bölge AFED bölgesi ilan edilmiştir. Hazırlanan proje Kültür Varlıkları Bölge Kurulu tarafından onaylanmış ve çalışmalara hızlıca başlanmıştır. Assos’u lütfen sosyal medya üzerinden servis edilen birkaç fotoğraf karesiyle Assos markasına zarar vermeyelim, açıkça bir manipülasyon yapılıyor, bunu bir parçası olmayalım. Eğer bu şekilde devam ederse burada Çanakkale markası, Assos markası zarar görür. Projenin bitmesine odaklanmamız gerektiğini düşünüyorum. Orada yapılanlar Assos Turizmine zarar vermek değil, Assos’u güvenli şekilde Turizme kazandırmaktır. Burada yapılan çalışmalar Müzenin de personeli gözetiminde yapılmaktadır.  Üniversitedeki hocalarımız da yer almaktadır.  Yapılan çalışmalar tamamen bilim ışığındadır” dedi.
YAPILACAK ÇALIŞMALAR ÇOK TİTİZLİKLE YAPILMALIYDI
Çanakkale Belediye Meclisi Çevre Komisyonu Başkanı  Deniz Erdem ise,  “Kültür Varlıkları Kuruma Kurulu ile görüştüm ben.  Verilen projeden haberdar olduğunu söyledi müdür bey.  Ancak Çalışma yapılan alanda bir kültür varlığı olmadığından dolayı çalışmaları takip etmediklerini söyledi.  Çalışmaları Arkeoloji müzesinden arkadaşlar takip ediyorlarmış.  Biz bu alana teknik bir gezi düzenlemek istedik ancak kapıdan çeri alınmadık.  Çünkü Afet bölgesi ilan edilmiş burası. ÇOMÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Doğan Perinçek hocamız ile görüştük.  Taş düşmesi sonucu Kendisi geçen senelerde de incelemeler  yapmıştı.   Buradaki taş düşmeleri ile ilgili Afad’a bir proje sunmuş.  Hiçbir işletmenin kapanmayacağı  şekilde sadece kış aylarında  yapılması planlanan ve  elle yapılacak ağır iş makinaları sokulmadan, patlayıcı kullanılmadan yapılacaktı. Hocamızdan aldığım bilgilere göre bu kayaların milyonlarca yıl önce oluştuğu,  Orada Assos Antik Kentini ve Assos Antik Limanını ayıran doğal falezler olduğunu öğrendik. Çalışmaların olduğu alanlar da bu falezler.  Bu falezlerin güzelliğinden dolayı burası doğal sit ilan edildi.  Burada yapılacak çalışmalar çok titizlikle yapılmalıydı. Bir antik kente böyle bir tahribat yakın zamanda hiçbir yerde yapılmadı. Irakta IŞİD yaptı Afganistan’da Taliban yaptı ama  ülkemizde bu şekilde bir tahribata daha önce hiç şahit olunmadı ” dedi.
BİRİLERİNE PEŞKEŞ ÇEKMEKSE O AYRI BİR KONU
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan “ o alanda patlayıcı kullanılamaz.  Orada patlayıcı kullanılamaz, orası sit alanı.  Yani kurul ben ona karışmıyorum diyemez.  Biz gitsek oraya bir kulübe koysak bakın bakalım bizim başımıza neler gelecek. Her türlü tabiat çalışması insan gücü ile yapılabilir yeter ki niyet bu olsun.  Ama buralara otopark yapmak ya da birilerine peşkeş çekmekse o ayrı bir konu” dedi.