Dedik ki, Siz Yapın Oyları Da Siz Alın Ama Kabul Etmediler!

Kunt konuşmasında şunları söyledi, “Bir seneden uzun bir zaman önce  İYİ Parti olarak Rüzgar Gölü dediğimiz bir projemiz açıklandı. Projemiz, devlet okulunda okuyan öğrencilerimize ücretsiz sabah kahvaltısı ve ücretsiz öğle yemeği verilerek, eğitimde eşitliğin sağlanması ve derin yoksulluğun önüne geçilmesi amaçlanmaktaydı.  Projemize elbette her muhalefet partisi olarak iktidara gelerek yapacağımızı milletimize sunduk.  Ancak çocuklarımızın aç, anne ve babaların mahcup olmasına yüreğimiz el vermez.  Bu sebeple de TBMM’de Millet İttifakı olarak, ittifak ortağımız Cumhuriyet Halk Partisi ile birlikte  en azından okul çağındaki çocuklarımıza  bir öğünün ücretsiz verilmesi için  önerge verdik.  Dedik ki, siz yapın oyları da siz alın ama çocuklarımız aç kalmasın, analar babalar mahcup olmasın.  Fakat ne yazık ki Cumhur ittifakının oyları ile bu teklifimiz ret edildi.  Memleketin çocuklarına verilecek yemeğe ‘Hayır’ dendi.  İYİ Parti olarak bir sene önce dile getirdiğimiz projemizi İYİ Partili Demre Belediyemiz pilot bölge olarak uygulamaya başladı.  her şey çok güzel gidiyordu. Aileler mutlu, çocuklar toktu, öğretmenler gururluydu. Fakat ne yazık ki birkaç gün önce İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Kaymakamlığın emri ile çocuklarımıza verilen bu hizmeti yasakladı. Olan çocuklara, ailelere, millete oldu” dedi.
Bu Sadece Bir Yemek Projesi Değil
Projenin sadece bir yemek projesi olmadığını da belirten ve projenin yan etkisi hakkında da bilgiler veren Burak Kunt “Bu proje sadece bir yemekten ibaret değildir.  Maaliyeti 2021 yılı verilerine göre  26 Milyar Lira   Ülke Bütçesinin bugün %2’sinden azı.  Sosyal yardıma ayrılan bütçenin üçte birinden az.  Ülkemizin çoğunun karnının doyurma bedeli bu.  Sadece bir yemek projesi olmayan bu proje çocukları hastalıktan, aileleri mahcubiyetten kurtardı.  Bugün okul öncesi ve okul çağındaki çocuklarımızın %53’ü  mutsuzlar. Gezmeleri, tozmaları, mutlu olmaları gerekirken  mutsuzlukla mücadele ediyorlar.  Bu proje 2,5 milyon çocuğun çeşitli hastalıklardan korunacağı bir proje.  Memleketin  Batısındaki bir çocuğun ile  Doğusundaki bir çocuğun aynı şekilde beslenmesini dolayısı ile eğitimde eşitliğin sağlama şansını mümkün hale getiren bir proje.  1.2 milyon obezite riski taşıyan çocuklarımızın gelecek sağlık problemlerini ortadan kaldıracak çok önemli bir proje. Çocuklarımızın doğru beslenmesi ve öğretim başarısının çok  daha iyi olacağı verilerle tespit ediliyor.  300 bin kişilik ilave bir istihdam sağlanıyor.  Ekonomiyi sağlayacağı ilave ticaret hacmi  tarım gibi sektörler için  mühim. 1.6  milyon kişi yoksulluktan kurtuluyor.  Çocukların yemek derdi düşünülmüyor.  Okula kayıt oranları artıyor.  Küçük esnaftan alınan alımlarla destekleniyor.  Bu proje derin yoksullukla mücadele için olmazsa olmaz bir önem taşımakta” dedi.
Öğrencilere Beslenme Çantası Verilecek
Burak Kunt’un açıklamalarının ardından gündem dışı söz alan ve  Çanakkale Belediyesinin öğrencilere yönelik yürüttüğü yemek desteği hakkında bilgiler veren  CHP Belediye Meclisi Üyesi ve Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüver da “Biz de bu konuda Ana okuluna ücretli giden öğrencilerin beslendiğini  biliyoruz. Ancak İlköğretime giden öğrencilerin böyle bir güçlüğün olabileceğini düşünerek  Milli Eğitim Müdürlüğüne bir yazı yazdık ve onlardan geri dönüş bekliyoruz ama  biz bu arada da hazırlıklarımızı yapıyoruz.  Hazırladığımız beslenme çantasında bozulma riski olmayacak  süt, ekmek, peynir , kuruyemiş gibi ürünler barındıracağız. Bu konuda aynı zamanda İYİ Parti  Meclis üyemiz Diyetisyen Didem hanımdan da  yardım aldık.  Hazırladığımız bu paket, eğer Milli Eğitim Müdürlüğümüz olumlu yanıt verirse onların üzerinden değilse de  Bizim her mahallede sosyal yaşam merkezimiz ver olmayan yerlerde de muhtarlıklar üzerinden ihtiyaç sahibi aileleri test edip  ilköğretim 1,2,3 ve 4 sınıflarında okuyan ihtiyaç sahiplerine biz 5 günlük paketi vermiş olacağız. Bunun yanı sıra 500 öğrencimize de yemek veriyoruz” dedi.
Öğrencilerin yemek konusunda Milli Eğitim Bakanlığı tarafından paylaşılan verileri hatırlatan AK Parti Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili Esra Yüksel ise “Arkadaşlarımın hassasiyeti güzel. Herkes kendi kararı ile ulaşması gereken ulaşsın.  Ama hükümet de hem yaptıklarını genişleterek hem de  ihtiyaç sahibi herkesi tek tek tespit ederek devlet olmanın gereğini yerine getiriyor” dedi.
Velisi Kadar Hepimiz Sorumluyuz
Konu ile ilgili yeniden söz alan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan da velisi kadar belediye başkanı ve meclis üyelerinin de çocuklardan sorumlu olduğunu belirterek  “Ben de önceki yıllarda okulları ziyaret ediyordum.  Seçim için gitmezdim. Amacım şuydu  okul ortamı aynı zamanda Çanakkaleli hemşehrilerimizin  çocuk ve velilerinin bulunduğu bir ortam.  Bu ortamın bir fiziki problemi olabilir yani kanalizasyondur, parktır,  bahçedir  ihtiyacı olabilir. İkincisi malzeme ihtiyacı olabilir  nedir bu, laburatuvar, spor malzemesi kütüphaneye kitap ihtiyacı olabilir. Üçüncüsü ihtiyaç sahibi olan çocuk var mı ki biz onların listesini oluşturarak daha sonra Havranın orda bir alan kiraladık ve yemek verdik. Daha sonra buradan giden vali  bunu tehlikeli gördü ve yasakladı.  Hatta başkana çiçek vermiş müdürü sorguladı.  Ondan sonra benim okullara girmemem konusunda talimat verildi.  Ben de bu sefer dışardan destek olmaya başladım. Yine çocukların yemeğini veriyoruz ama daha önce çok farklı şeyler yapıyorduk.  Mesela elma, mandalina verdik.  Milli Eğitim Müdürlüğünün yetemediği kısımlar vardır.   Ben neden bunu yapıyorum? Orada zamanını geçiren çocuklar, veliler, öğretmenler bizim hemşehrilerimiz.   Ben o insanlar adına her ay Ankara’dan para alıyorum.  Ben onların parkını, yolunu yapıyorsam, önemli zaman dilimini geçirdiği o okulda, o Çocuklara, velilere  destek olmak benim görevim.  Bu çocuklar bizim, bu ülkenin geleceği,  onları beslenmesi sağlıklı eğitim almasından velisi kadar biz de sorumluyuz.  Taşımalı siztemde yemek veriliyor. Ama diğer sistemlerde de çok önemli çünkü o çaresiz çocuklar için yeterli beslenmeleri için verdiğimiz yemek çok önemli. Belediye Tesislerini yenilerken altında açtığımız lokantaya şart koştuk öğrencilere ve sanayideki çıraklara ucuz yemek verilmesi için şat koyduk.  Eskiden de 7 liraya yemek veriliyordu.  Çünkü öğrenciler ekmek arası tavuk yemekten hepsi obez oldu neredeyse” dedi.