Çanakkale, Zalimlerin Yıkıldığı Coğrafyadır
1915 yılında döneminin en güçlü donanmasının Çanakkale’yi kuşattığını belirten Gider, benzer bir kuşatmaya bugün de Türkiye’nin maruz kaldığını ancak Çanakkale Zaferi’nin bugün başarı yolunda memlekete rehberlik yaptığını kaydederek şu ifadeleri kullandı;
“Mete Han’dan Bilge Kağan’a, Satuk Buğra Han’dan Sultan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet Han’dan Mustafa Kemal Atatürk’e kadar adını tarihe yazdıran değil, tarihin ta kendisi olan şanlı milletimiz, bundan tam 103 yıl önce yine iradesi ve inancını ortaya koyarak dünya tarihinin nasıl seyredeceğini tayin etmiştir.
Bizleri yok etmek ve tarihi avucunun içine almak isteyenlerin adı hep değişti. Önce Çin oldular, sonra Haçlılar. Kimi zaman Rus maskesiyle karşımıza çıktılar kimi zaman İngiliz, Fransız. Ve bir gün; tek tek bizimle başa çıkamayacaklarını anlayıp, tek vücut oldular. Onların isimleri hep değişti ama karşılarındaki daima Türk’ün kendisi idi.
18 Mart 1915, Türk’ün özgürlüğünü elinden almak ve milletimizi yok etmek için birleşen işgalci güçlere karşı kanlı bir çarpışmanın yapıldığı gün olmuştur. Ve o gün; Aziz Milletimiz, tüm bu işgal girişimlerine her biri yeni bir kahramanlık destanı ile adlandırılacak zaferlerle karşı koymuştur.
18 Mart gününün akşamında çaylarını İstanbul’da içmek isteyenlere karşı; şanlı ordumuzun kahraman neferleri, şahadet şerbetini içmiş ancak Çanakkale’yi geçmek isteyenleri de Çanakkale’nin boğazına gömme kudretini de göstermeyi bilmiştir.
Çanakkale; bu kudretin adıdır. Çanakkale; zalimin en güçlü olduğu anda yıkıldığı coğrafyadır.
103 yıl önce Çanakkale’de, bir sürü halinde üzerimize saldıranlar, 103 yıl sonra da memleketimizin üzerine gelmektedir. Fetullahçı yapılanmayla, Türkiye’nin kılcal damarlarına kadar sızmaya çalışan bu sürü, 15 Temmuz’da yine milletin iradesi karşısında yıkılmış ancak pes etmemiştir.
Onlarca terör örgütüyle bizleri kuşatmaya kalkan sözde müttefiklerimizin Bizans oyunlarına karşı bugün Afrin’deyiz. 103 yıl önce bugün Türk Ordusu hangi ruhla memleketi korumuşsa, 103 yıl sonra bugün de aynı ordu, aynı ruh bu vatan uğruna yeni bir Çanakkale Destanı yazmaktadır.
Bugün Afrin’de çarpışan Mehmet, dün Çanakkale’de destan yazan Mehmet’tir. Afrin’de savunduğumuz memleket, dün Çanakkale’de savunduğumuz memlekettir. Hiç kuşku yok ki; Afrin’de şehit düşen Oğuz, Çanakkale Şehitleri’yle aynı mertebededir.
Mehmet Emin Yurdakul’un dediği gibi; “Türk evladı odur ki; yurdu olan toprağı, Ana ırzı bilerek yad ayağı bastırtmaz. Bir yabancı bayrağı; ezan sesi duyulan, Hiçbir yere astırtmaz”
Çanakkale’de, o günkü dayanışma ruhumuzu muhafaza ettiğimiz sürece, hiçbir güç bu ülkeye istikamet veremeyecek, diz çöktüremeyecektir. Bu düşüncelerle Çanakkale Deniz Zaferi’nin 103’üncü yıl dönümünde; Çanakkale'de tarih yazan tüm kahramanlarımızı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle ve minnetle anıyor, bugün de Afrin’de yeni bir destanı kaleme alan şanlı ordumuzun kahraman yiğitlerine sonsuz şükranlarımı sunuyorum” dedi.