Altında maliyet yatırımdan döndürüyor
Türkiye’de yıllık 100 ton altın üretme hedefi belirleyen altın madencileri, artan maliyetlerle birlikte, izin bedelleri, ruhsat ücretleri ve devlet katkı payı gibi sektöre özel ek maliyetlerle birlikte, bu hedeften giderek uzaklaşıldığını düşünüyor.
Dünyada ve Türkiye’de aşılama oranında artışa rağmen salgının küresel ekonomide yarattığı şok dalgasının sürdüğünü söyleyen Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı Başkan Yardımcısı ve TÜMAD Madencilik Genel Müdürü Hasan Yücel, bu süreçte uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının da arttığını kaydetti.
“Madenin yatırım maliyeti yüzde 50 arttı”
Bu durumun ülkeleri ve insanları küresel bir enflasyon tsunamisiyle karşı karşıya getirdiğini vurgulayan Yücel, madencilik sektöründe de yeni yatırım maliyetinin yüzde 50 civarında arttığının altını çizerek, “Özellikle makine, ekipman ve inşaat maliyetlerindeki artışlar, madencilik sektörünün canını acıtıyor. Bu yüzden pandemi öncesi 155 milyon dolarla gerçekleştirilen bir yatırımın maliyeti bugün en iyimser rakamla 220 milyon dolara çıkmış durumda” ifadelerini kullandı.
“İlk yatırım maliyetinde yüzde 64 yükseliş var”
Bu koşullarda yatırım kararı alınsa bile Euro cinsinden finansman maliyetinin yüzde 9’dan yüzde 13’e yükseldiğini aktaran Yücel, “Yüzde 13’lük faizin yanında sağlanan krediyi garantiye almak için sigorta talep edilmektedir. 2018 yılında 155 milyon dolarlık 5 yıl vadeli eşit taksitli yılda 2 ödeme yapılı bir finansmana toplamda 34 milyon dolar faiz öderken, 2021 yılında 220 milyon dolarlık ilk yatırım bedeli olan bir işletme için ödenecek faiz miktarı 90 milyon doları buluyor. Bu da bize bugün ilk yatırım bedelinin (finansman+faiz) yüzde 64’lük bir artışa karşılık geldiğini gösteriyor” diye konuştu. Hasan Yücel bu tutardaki kredinin sigorta bedelinin ise 1 milyon dolardan 2 milyon dolara çıktığını bildirdi.
2020’de 1.75 milyar TL kurumlar vergisi ödendi
Yatırımın tam olarak hayata geçirilmesi için bu finansmanın de yeterli olmadığına değinen Yücel, arama çalışmalarının maliyetinin de geçen yıla oranla yüzde 50 civarında arttığını anlattı. Üretim maliyeti yanı sıra; kurumlar vergisi, devlet hakkı payı ve izin bedellerinde de arttığını dile getiren Yücel, şu bilgileri verdi: “Eylül 2020 tarihinde devlet hakkı oranları altın-gümüş üretiminde yüzde 25 oranında artırıldı. Kurumlar vergisi 2020 yılında yüzde 20 iken, 2021 yılında yüzde 25’e yükseltildi. 2020 yılında altın madenleri toplamda 1 milyar 750 milyon lira kurumlar vergisi ödedi (250 milyon dolar). 2020 yılında altın madeni üreticileri 986 milyon lira (140 milyon dolar) devlet hakkı ödedi.”
Yücel, diğer yatırımcıların vergi ve prime tabi iken madencilerin ek olarak; ruhsat izin bedelleri, çok ağır orman izin bedelleri, altyapı hizmet bedelleri, kamulaştırma bedelleri, maden kapama ve rehabilitasyon bedelleri ve devlet hakkı bedeli ödediklerini söyledi.
“Gram altındaki artış kimseyi yanıltmasın”
2021 yılı itibarıyla 1 ons altın maliyetinin 1068 dolar seviyesindeyken, yılın sonunda bunun 1300 dolara çıkmasının beklendiğini anlatan Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı Başkan Yardımcısı Hasan Yücel, arama harcamalarına yatırılan risk sermayesinin de dahil olduğu ‘her şey dahil maliyetin’ ise yıl sonunda 1650 dolar/ons olacağı öngörüsünde bulundu. Türkiye’de kur kaynaklı gram altın maliyetindeki artışın kimseyi yanıltmaması gerektiğini ifade eden Yücel, 2022 yılında pandeminin etkisinin azalarak fiyatın 1650 onsun altına inmesi halinde, altın madenciliğinin sürdürülebilir olmaktan çıkacağını kaydetti. Yücel, bunun da 100 tonluk altın üretme hedefinden uzaklaşma anlamına geleceğini söyledi.